Çin’de Nüshu Kültürü Üzerine Halk Bilimsel Bir İnceleme
Authors : Pervin Ergun, Şahin Bütüner, Cansu Körkem Akçay
Pages : 89-98
Doi:10.58242/millifolklor.1360468
View : 180 | Download : 90
Publication Date : 2024-12-12
Article Type : Research Paper
Abstract :Dil, insanların duygu ve düşüncelerini ifade etmek amacıyla kullanılan bir araçtır ve bu araç, süreç içe- risinde değişerek gelişirken çeşitli kültürel unsurları da nesilden nesile aktarmaktadır. Dil, içeriğine veya kullanım yöntemlerine bağlı olarak içinde bulunduğu toplumun sosyal-kültürel yapısına dair bilgiler sunmak- tadır. Dil, semboller vasıtasıyla gizli bir iletişim aracı olarak da kullanılmıştır. Motifler veya semboller gibi kültürel unsurlar, herhangi bir duygu veya düşünceyi gizil bir biçimde ifade eden kültürel unsurlardır. Ataerkil düşünce sisteminin egemen olduğu dönemlerde toplum içindeki kadınlar dili gizli bir iletişim aracı olarak kullanmışlardır. Bu düşünce sistemi, kadının toplum içindeki rolünü ve sosyal statüsünü belirlemiştir. Ataerkil düşünce sistemi, kadın kimliği üzerinde bastırılmış duygu, düşünce ve davranışların oluşmasına neden olmuş- tur. Çin’de kadın, evdeki insandır. Çin’de özellikle Qing Hanedanlığı döneminde ataerkil toplum yapısında kadın “evci” olarak tanımlanmış ve eve konumlandırılmıştır. Çin kültüründe belli dönemlerde kadın; eve konumlandırılan, duygu ve düşüncelerini ifade etme bağımsızlığı olmayan, pasif bireyler haline getirilmiştir. Her türlü baskıya ve engele rağmen toplum içinde duygu ve düşüncelerini ifade etmekte zorlanan kadınlar, bu durumu reddederek kendi kültürel ortamını yaratmıştır. Toplumun diğer kesimleri tarafından fark edilmeden yıllarca kadınlar arasında dil, gizli bir iletişim aracı olarak kullanılmıştır. Toplumun beklentilerine cevap veremeyen kadınlar, anormal kadın olarak adlandırılmış ve toplum tarafından etiketlenme, dışlanma tehlikesi ile karşılaşmışlardır. Bu gibi korkular kadını, pasif konuma itmiştir; pasif konuma itilen kadın ise bu durumu protesto ederek, toplumsal ve bireysel baskılardan kaçmak için kendi kültürünü yaratmıştır. Geleneksel Çin toplumunda yaşayan kadınlardan beklenen toplumun belirlediği kurallar çerçevesinde ideal davranışlar vardır. Bu durum, kadının duygu ve düşüncelerini ifade etme aracı olan Nüshu kültürünün oluşmasını sağlamıştır. Bu çalışmanın konusu gizli bir iletişim aracı olan ve genellikle kadınların bir iletişim aracı olan Nüshu dilidir. Çin’de kadınların nakış ve örgü motiflerinden yola çıkarak geliştirdiği Nüshu yazı tekniğinin işlevsel bağlam- da sosyal-kültürel bir çözümlemesinin yapılması araştırmanın temel amacıdır. İşlevsel halk bilimi kuramı üzerinden yapılan bu değerlendirmede kültür, toplumsal ihtiyaca paralel olarak üretilir ve işlevsel anlamda ihtiyaca cevap verdiği müddetçe toplum içinde yaşamaya devam eder. Çin örneklerine bakılarak denilebilir ki sosyal kültürel ihtiyaca bağlı olarak Nüshu yazı dili icat edilmiştir ve bu yazı dili özellikle toplumsal ve kişisel baskılardan kaçış maksadıyla işlevsel fayda sağlamaya devam ettikçe nesilden nesile aktarılmıştır. Nüshu, toplum içindeki kadının duygu ve düşünceleri hakkında ve kadının toplum içindeki sosyal statüsü hakkında bilgi veren önemli bir iletişim aracı olmuştur. Nüshu ile yazılan mektuplarda topluma uygun kurallar çerçeve- sinde davranmasını dile getiren tavsiyeler söylenmiştir. Kadının görevi, ailesine hizmet etmek ve kurallara uymaktır, şeklinde bir tavsiye verilerek o dönemde pasif bir kadın imajının oluşturulduğu gösterilmektedir. Nüshu sayesinde kadınlar; bastırılmış duygu ve düşüncelerini anlatmaya, toplum içinde var olmaya, akranla- rıyla ilişkilerini kuvvetlendirmeye ve en önemlisi aidiyet duygusu hissetmeye devam etmişlerdir.Keywords : Dil, kültür, gizli iletişim, nüshu