GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR
Authors : Onur Fahri UCAR, Ozhan TUNCAY
Pages : 165-166
Doi:10.17261/Pressacademia.2022.1609
View : 16 | Download : 11
Publication Date : 2022-07-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Amaç- Bu çalışmanın amacı, cari işlemler dengesi açığı veren ve dolayısıyla doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına ihtiyaç duyan 10 gelişmekte olan ülke ekonomisine insert ignore into journalissuearticles values(Arjantin, Brezilya, Şili, Kolombiya, Mısır, Endonezya, Hindistan, Meksika, Güney Afrika, Türkiye); yönelik doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının olası belirleyicilerini 2010-19 yılları arasındaki dönem için araştırmaktır. 10 gelişmekte olan ülke ekonomisi için enflasyon oranı, nominal döviz kuru, ticari açıklık, piyasa büyüklüğü, faiz oranı ve alt yapının gelişmişliğini temsil eden yıllık elektrik tüketimi şeklinde makro değişkenler yardımıyla ampirik model oluşturulmuştur. Yöntem- Ampirik çalışmada analiz için Uygun Genelleştirilmiş En Küçük Kareler insert ignore into journalissuearticles values(Feasible Generalized Least Squares); yönteminden yararlanılmıştır. Bulgular Analiz sonuçlarına göre; altyapı, döviz kuru ve ticari açıklık değişkenlerinin çok yüksek derecede anlamlı olup, bağımlı değişkeni açıkladığı görülmüştür. Piyasa büyüklüğü, faiz oranı ve ticari açıklık seviyesi ile bağımlı değişken olarak ele alınanan doğrudan yabancı yatırımlar arasında zıt yönlü bir ilişki mevcut iken altyapı ve döviz kuru değişkenleri ile bağımlı değişken arasında pozitif yönlü ilişkinin varlığı tespit edilmiştir. Sonuç- Gerçekleştirilen analiz çerçevesinde elde edilen bulgular dikkate alındığında ele alınan ülkelerde altyapı seviyesinin gelişmişliği, yatırım yapacak firmaların karlılığını artıracağından doğrudan yatırımları teşvik edebilecektir. Döviz kurunun yükselmesi de yerli firmaları daha ucuz hale getirerek satın almalar kanalıyla doğrudan yatırımları teşvik edebilecektir. Ancak kurlardaki aşırı dalgalanmaların, yol açacağı belirsizlik sebebiyle doğrudan yatırımları olumsuz etkilemesi söz konusu olabilecektir. Ticari açıklık ile doğrudan yatırımlar arasındaki negatif yönlü ilişki dikkate alındığında ilgili ülkelerde dış ticarete açıklık derecesinin yükselmesinin yabancı firmaları ürünlerini ilgili ülkelerde tesis kurarak üretmek yerine ihracata yönlendirdiği düşünülebilecektir. 1980’li yıllardan itibaren, gerek iletişim teknolojisindeki gelişmeler, gerekse de ülkelerin daha liberal ekonomi politikalarını benimsemeleri, ülkeler arasında sermaye akımlarının artmasına yol açmıştır. Kısa vadeli sermaye akımlarının taşıdığı finansal kriz riskine karşılık daha güvenilir bir kaynak olarak doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının özellikle gelişmekte olan ülkelerde döviz ve sermaye birikimi ihtiyacının karşılanmasında önemli bir rol üstleneceği düşünülebilecektir.Dolayısıyla ilgili ülkelerin doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını artırmak için yetersiz altyapı, kur istikrarsızlığı gibi makroekonomik sorunları çözmesi ve istikrarlı bir yatırım ortamı oluşturması önem taşımaktadır.Keywords : Sermaye hareketleri, finansal serbestleştirme, doğrudan yabancı sermaye yatrımları, gelişmekte olan ülkeler, FGLS yöntemi