LIVING AT THE MARGINS: WOMEN AND NATIONAL IDENTITY IN PAINS OF AUTUMN
Authors : Emine Yeşim BEDLEK
Pages : 1538-1551
Doi:10.26791/sarkiat.459824
View : 12 | Download : 9
Publication Date : 2018-12-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Yakın dönem Türkiye tarihinin önemli siyasi ve toplumsal hadiselerinden biri olan 6/7 Eylül Olayları, 1950’li yıllar Türkiye’sinin uygulamayı düşündüğü azınlık politikalarının ve çeşitli milliyetçi grupların tek tipleştirme politikasının bir sonucu olarak yaşanmış en elim hadiselerinden birisidir. Özellikle Türkiye ile Yunanistan arasında devam eden Kıbrıs Sorunu gerginliğinin tırmandırdığı milliyetçi duygular, Atina’daki Atatürk’e ait müze evinin kundaklandığına dair çeşitli söylenti ve haberler; İstanbul, İzmir, Ankara’da yaşayan gayrimüslimlere yönelik bir linç kampanyasına dönüşmüş, bu gruplara ait, ibadethaneler, evler ve işyerleri talan edilmiştir. Bu olaylardan sonra Türkiye’de yaşayan azınlıklar, hem maddi hem de manevi bir yıkım yaşamış, bu olaylardan sonra gayrimüslim nüfusun önemli bir kısmı ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştır. Türk edebiyatında önemli tarihi olayları romana taşıyan ve tarihi romanda yaşatmaya çalışan son dönemin önemli yazarlarından olan Yılmaz Karakoyunlu, 6/7 Eylül Olaylarını ve Türklerin ve gayri-Müslim azınlıkların birbirleriyle olan ilişkilerini Güz Sancısı adlı romanında ele almış, böylece bu önemli hadiseye bir edebiyatçı olarak tanıklık etmek istemiştir. Bu çalışma; yazarın Güz Sancısı adlı romanından yola çıkarak milliyetçi yazarların kadına bakış açısını ve kadının romanda milli bir sembol olarak nasıl aktarıldığını tespit etmeyi amaçlamaktadır. Çalışmada eser merkezli bir okuma yöntemi esas alınmış, yazarın Güz Sancısı romanı yoluyla kadın-toplumsal cinsiyet-milliyet kavramları arasındaki ilişki irdelenmeye çalışılmıştır.Keywords : Güz Sancısı, Türkiye, Yunanistan, milliyetçilik, 6 7 Eylül Olayları, toplumsal cinsiyet