- Türkiye Jeoloji Bülteni
- Volume:57 Issue:3
- Balya (Balıkesir) Pb-Zn Madeni Atık Sahasının Biyojeokimyası ve Asidik Maden Drenajı Oluşumuna Etkil...
Balya (Balıkesir) Pb-Zn Madeni Atık Sahasının Biyojeokimyası ve Asidik Maden Drenajı Oluşumuna Etkileri
Authors : Nurgül ÇELİK BALCI, Serra GÜL, Meryem Menekşe KILIÇ, Nevin Gül KARAGÜLER, Erol SARI, M. Şeref SÖNMEZ
Pages : 1-24
Doi:10.25288/tjb.298704
View : 14 | Download : 8
Publication Date : 2014-08-01
Article Type : Research Paper
Abstract :Bu çalışmada, Türkiye’nin en büyük ve en eski maden atık sahası Balıkesir Balya Pb- Zn maden atık sahasının biyojeokimyası ve asidik maden drenajı insert ignore into journalissuearticles values(AMD); oluşumuna etkileri jeokimyasal, moleküler ve mikrobiyolojik teknikler birlikte kullanılarak araştırılmıştır. Balya atık sahasında Pb-Zn madencilik aktivitelerinden geride kalan sülfürce zengin pasaların/atıkların atmosferle teması sonucunda düşük pH’lı insert ignore into journalissuearticles values(2.7); ve yüksek metal içerikli insert ignore into journalissuearticles values(1.88 mg/L Pb, 24 mg/L Zn, 2.5 mg/L As ve 17 mg/L Cu); asidik sularoluşarak ortamın kontamine olmasına neden olmaktadır. Maden atığı, sediman, asidik ve yüzey suyu örneklerinde gerçekleştirilen jeokimyasal ve mikrobiyolojik analizler çevre açısından zararlı metallerin taşınmasında ve dağılımında sülfürce zengin atıkların ayrışmasından kaynaklanan asidik suların insert ignore into journalissuearticles values(pH 2.7); birincil etken olduğunu göstermiştir. Balya atık sahasında gelişen ve asidik drenaj suyu içeren göletlerde gerçekleştirilen kultivasyon temelli mikrobiyoloji çalışması sonucunda asidik suların ortalama asidofilik sülfür oksitleyen insert ignore into journalissuearticles values(aSOB); ve asidofilik Fe oksitleyen bakteri insert ignore into journalissuearticles values(aFeOB); miktarları sırası ile 8.4x10 cell/ ml ve 9.6 x10 7 cell/ml’dir. Aynı değerler, atıkların ulaştığı Maden deresi yüzey su örneklerinde 3.8 x10 cell/ml ve 5.7x10 cell/ml olarak asidik sulara oranla daha düşük saptanmıştır. Maden deresi ve asidik gölet sedimanları üzerinde gerçekleştirilen 16S rDNA dizi analizine göre Balya atık sahasında Fe ve S döngüsünde Acidithiobacillus spp. grubuna bağlı prokaryotların dominant olduğu ortaya konmuştur. Bunun yanısıra, daha az oranda S oksidasyonunda etkili Sulfobacillus spp. populasyonuda tespit edilmiştir. Ayrıca, asidik suların ve atıkların ulaştığı daha düşük asidik karakter gösteren Maden Deresi sediman örneklerinde indirgenmiş sülfür türlerini insert ignore into journalissuearticles values(örn. kükürt); oksitleyen Thiobacillus spp. ve Thiovirga spp. cinsine bağlı mikroorganizmalar tespit edilmiştir. Bu türlerin tespiti, sahada değişen jeokimyasal koşullara uyum sağlayan dinamik bir mikrobiyal topluluğu göstermektedir. Sahada Fe oksitleyen ve indirgeyen mikroorganizmaların tespiti ile asidik sedimanlarda jarosit, plumbojarosit ve götit gibi ikincil Fe minerallerinin varlığı atıklardan metallerin salınımında, taşınımında ve depolanmasında mikrobiyal Fe döngüsünün önemli olduğunu göstermektedir. Tüm bu sonuçlar, Balya Pb-Zn maden atık sahasında S ve Fe döngüsünde etkili mikroorganizmaların asidik suların oluşumunda ve bileşiminde ana rol oynadıklarını ortaya koymaktadır.Keywords : Balya Pb Zn Madeni atık Sahası, Biyojeokimya, Mikroorganizma, Pirit