Topkapı Sarayında III. Ahmet Kütüphanesi ve Çini Bezemeleri
Authors : Zekiye UYSAL
Pages : 71-100
Doi:10.31454/usb.582759
View : 11 | Download : 5
Publication Date : 2019-04-30
Article Type : Research Paper
Abstract :İstanbul’un fethinden bir süre sonra Sultan II. Mehmet tarafından yaptırılan Topkapı Sarayı insert ignore into journalissuearticles values(M.1458-1478);; 19. Yüzyıl ortalarına kadar diğer sultanların eklettikleri binalar ve onarımlarla son şeklini almıştır. Saraya yeni bölümler yaptıran sultanlardan birisi olan III. Ahmet insert ignore into journalissuearticles values(M.1703-1730);, harem bölümüne bir yemiş odası ve üçüncü avluya bir kütüphane inşa ettirmiştir.Osmanlı tarihi içinde onun saltanat dönemi “Lâle devri” olarak tanınır. Bu dönemin önde gelen örneklerinden olan III. Ahmet Kütüphanesi’nin mimarının Beşir Ağa olduğu ileri sürülür.Üçüncü avludaki Havuzlu köşkün yerine yaptırılan kütüphane insert ignore into journalissuearticles values(H.1131/M.1719);; bodrum kat üzerine oturan kubbeli sofa ve buna açılan üç eyvandan oluşur. Giriş kanadında üç bölmeli bir revak ve revakın cephesine bitişik bir çeşme ve revakın orta kısmına bakan küçük boyutlu ikinci bir çeşme yer alır. Yapı M.1856 yılındaki Enderun yangınında hasar görmüş, yangından sonraki onarımda giriş cephesinde bazı değişiklikler yapılmıştır. Kütüphanenin bu yangından önceki görünümü Levnî’nin minyatürlerinde, Bartlett’in gravüründe ve bir tabloda izlenebilmektedir. Cumhuriyet döneminde 1924-1999 yılları arasında birkaç kez onarılan yapı, en son 2014-2018 yılları arasında restore edilmiştir. III. Ahmet Kütüphanesi; Osmanlı köşk tiplerinden ilham alan bodrum katlı planı, mermer malzemeyle kaplı anıtsal cepheleri, ilginç çeşme yapılarıyla ilişkilendirilmiş revakı; zengin alçı insert ignore into journalissuearticles values(ştuko); ve çinilerle bezeli iç mekanları, sedef kakmalı pencere kepenkleri, üst sıra pencerelerinin revzenleri ve iç mekanda mermer sütunlar, başlıklar ve bunların üst kısımlarındaki plastik ögeleriyle Lâle devrini en gösterişli biçimde yansıtan yapılardan birisidir. Fakat iç cepheleri tavana kadar kaplayan çinilerin Lâle devrinden önceye ait yapılardan getirildikleri bilinmektedir. Bu çinilerin büyük çoğunluğu 17. yüzyıl ilk yarısına tarihlenebilirler. Bir grup çini ise üslûp açısından 17. yüzyılın ikinci yarısına verilebilirler. Lâle devrinin simge yapılarından birisi olan III. Ahmet Kütüphanesi’nde Klâsik üsluptaki çinilerin kullanılması ilginç bir tezat oluşturmaktadır.Keywords : Topkapı Sarayı, Lale Devri, III Ahmet Kütüphanesi