- Uluslararası Suçlar ve Tarih
- Issue:23
- BİR SAVAŞ STRATEJİSİ OLARAK CİNSEL ŞİDDETİN FEMİNİST TEORİ VE ULUSLARARASI HUKUK AÇISINDAN DEĞERLEND...
BİR SAVAŞ STRATEJİSİ OLARAK CİNSEL ŞİDDETİN FEMİNİST TEORİ VE ULUSLARARASI HUKUK AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Authors : Zeynep Deniz ALTINSOY
Pages : 117-140
Doi:10.54842/ustich.1176248
View : 10 | Download : 8
Publication Date : 2022-09-26
Article Type : Research Paper
Abstract :Savaşın değişen geleneği içerisinde kadın, çatışmanın amaçlarına ulaşmak açısından tek kilit nokta olarak düşünülmeye başlanmıştır. Uluslararası sistemin gelişen yapısı sayesinde konvansiyonel silahların yerini alan yok edici özellikteki birçok nükleer silahın kazanımı, ülkelerin geleneksel savaşlara bakışını değiştirmiştir. Bu yüzden son yüzyılın yıkıcı iki büyük savaşı, ulus devletlerarası silahlı çatışmalardan devletleri uzak tutmaya yetmiştir. Bu silahların caydırıcı varlığı neticesinde ortaya çıkan birçok savaş türü, kadını çatışmanın tam da ortasına oturtmuştur. Özellikle vekâlet savaşları, hibrit savaşlar ve orta yoğunluklu çatışma gibi adlarla anılan bu yeni savaşlarda devletler, ekonomik çıkarlarını ön planda tutmuş ve istenilen amaca ulaşabilmek için ahlaki sonuçları tartışmaya açık olan nesebin uzun vadede planlanan değişimini esas alan bir anlayışı savaş aracı olarak kullanmaya yönelmişlerdir. Erkeğin toprak üzerindeki hâkimiyetinin diğer tarafında bulunan kadın, bu savaş ve zafer anlayışı açısından hedefin kendisi olmuştur. Onun toplum ve kültürü doğurganlığıyla yeniden inşa etme erki erkek egemen dünya anlayışında hedefe ulaşmanın maliyetsiz aracı olmuştur.Keywords : Kadın, Cinsel Şiddet, Uluslararası Hukuk, Feminist Teori, Savaş