- BEÜ İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Volume:11 Issue:1
- Usûlcüler Sahâbe İsimlendirmesi İçin Hz. Peygamber ile Uzun Süre Birlikteliği mi Esas Alırlar? (Hane...
Usûlcüler Sahâbe İsimlendirmesi İçin Hz. Peygamber ile Uzun Süre Birlikteliği mi Esas Alırlar? (Hanefî Usûl Eserleri Özelinde Bir İnceleme)
Authors : Furkan Yüksel
Pages : 215-238
Doi:10.33460/beuifd.1450843
View : 105 | Download : 81
Publication Date : 2024-06-15
Article Type : Research Paper
Abstract :İslam ilim geleneğinde Hz. Peygamber’i gören onunla birlikteliğe sahip olan kimseler sahâbe tabakası altında zikredilmiştir. Ancak her disiplinin sahâbî algısı farklıdır. Bazıları sahâbî kelimesinin lafzi manasını, yani Hz. Peygamber’le bir an bile birlikte olmayı dikkate alarak kısa süreli görüşmeyi bir kimsenin sahâbe tabakasına dahil olması için yeterli görmüştür. Diğerleri ise sahâbî kelimesinin lafzi manasından daha çok örfî anlamı göz önünde bulundurarak Hz. Peygamber’le uzun süre birlikteliğe sahip kimselerin bu tabaka altında zikredilmesi gerektiğini belirtirler. İlk dönem âlimleri kendilerine ait hususi tanımlar üzerinden sahâbe tabakasını tespit etme yolunu tercih etmişlerdir. Ancak daha sonraları bu hususi tanımlar terk edilmek suretiyle daha genel tarifler yapılmaya başlanmıştır. Söz gelimi âlimler eserlerinde kendi tanımlarını zikretmek yerine usûlcü-hadis ehli tanımı şeklindeki umumi tariflere değinmek suretiyle bir sahâbe tasavvuru oluşturmuşlardır. Onlar umumi olarak zikredilen bu tanımlardan kendi bakış açılarına veya metodolojilerine uygun olanını tercih etmişlerdir. Nitekim bu bakış açısına göre, hadis ehli bir kimsenin sahâbe olarak kabul edilebilmesi için Hz. Peygamber’le kısa süre birlikteliği yeterli görürken, usûlcüler ise bu birlikteliğin uzun süreli olmasını gerekli kabul etmişlerdir. Klasik dönem sonrası eserlerde bu ikili tasnifle verilen sahâbe tanımlarının ülkemizde telif edilen akademik metinlerde de büyük oranda devam ettirildiği tespit edilmiştir. Bu çalışmada ikili tasnifle yapılan bakış açısı sorgulanmış ve bu yargının en azından usûlcüler cihetiyle genel geçer bir kanaat olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Zira Hanefî usûl eserleri bağlamında literatür taraması yöntemi dikkate alınarak yapılan bu çalışmada birçok Hanefî usûl müellifinin kısa süreli birlikteliği sahâbî isimlendirmesi için uygun gördüğü tespit edilmiştir. Hanefî usûlcülerinin sahâbe tanımlarına dair bakış açılarının ortaya konmasında bütüncül bir yaklaşım takip edilmiştir. Bu doğrultuda klasik dönem Hanefî usûl müellifleri olarak nitelenen Cessâs (ö. 370/981), Debûsî (ö. 430/1039), Saymerî (ö. 436/1045), Pezdevî (ö. 482/1089) ve Serahsî (ö. 483/1090 [?]) dışındaki sonraki dönem temsil kabiliyeti yüksek müstakil, şerh ve memzûc tarzda telif edilen usûl müellifleri de dikkate alınmıştır. Geniş bir zaman diliminde birçok Hanefî usûlcüsünün sahâbe tanımlarına odaklanılmak suretiyle gerçekte usûl müelliflerinin tamamının bu şekilde bir bakış açısına sahip olup olmadığının sorgulanması amaçlanmaktadır.Keywords : Hadis, Sahabe, Usulcüler, Hanefi Usulcüler, Sahabe Tanımı