- Bingöl Araştırmaları Dergisi
- Volume:6 Issue:1
- AİLE İÇİ KADINA KARŞI ŞİDDETİN BAZI DEMOGRAFİK DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ: BİNGÖL İLİ ÖRNEĞİ...
AİLE İÇİ KADINA KARŞI ŞİDDETİN BAZI DEMOGRAFİK DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ: BİNGÖL İLİ ÖRNEĞİ
Authors : Kasim TATLILIOĞLU
Pages : 55-76
View : 11 | Download : 6
Publication Date : 2019-12-31
Article Type : Research Paper
Abstract :Kendini çok farklı biçimlerde gösterebilen şiddet günümüzde gerek bireysel gerekse toplumsal boyutta sık sık karşılaşabildiğimiz bir olgudur. Şiddet evde, okulda, işyerinde kısaca yaşamın her alanında görülmekle birlikte; fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet, cinsel saldırı ve kadın cinayetleri şeklinde ortaya çıkabilmektedir. Kadına yönelik şiddet yaygın bir toplumsal sorundur. Bütün dünyada her yerde, her yaş ve cinsiyete karşı uygulanan bir insan hakkı ihlalidir. Aile içinde şiddet daha çok eşe yönelik ve erkeğin kadına uyguladığı şiddet biçiminde olmaktadır. Kadına yönelik aile içi şiddet, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye'de de farklı türleriyle yaşanmaya devam bir insan hakkı ihlalidir. Uluslararası anlaşmalar devletlere toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama, kadına yönelik aile içi şiddeti önleme noktasında önemli sorumluluklar yüklemektedir. Türkiye'de CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi gibi önemli anlaşmaları imzalamış bir ülke olarak kadın politikaları üretmekle yükümlüdür. 1980'lerde başlayan kadın hareketleri kadına yönelik şiddeti sadece şiddete uğrayan kadına değil, bütün kadınlara yapılan bir haksızlık olarak nitelendirmeye gün yüzüne çıkarmaya başlamıştır. 1990'larda kadına yönelik şiddetle mücadele etmek için kurumsallaşmalar başlamış, 2000'li yıllarla birlikte sorunun önlenmesi için hem devlet hem tüm kurum ve kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, medya, çalışmalarına hız vermiştir. Ülkemizde her on kadından dördü mutlaka hayatı boyunca şiddetin bir türüne maruz kalmaktadır. Bu çalışmada, aile içi kadına karşı şiddet bazı değişkenlere göre incelenmiştir. Bu değişkenler; yaş, medeni hal, evlilik süresi, meslek, aylık gelir düzeyi, çocuk sayısı, eğitim durumudur. Bu araştırma, Bingöl il merkezinde ikamet eden, 18 yaş ve üstü tüm erkek ve kadınlar üzerinde yapılmıştır. Araştırma gurubunu Bingöl il merkezinde oturan 265 kadın (%50.51) ve 259 (%49.42) erkek olmak üzere 524 kişi oluşturmaktadır. Araştırmanın amacına uygun olarak 2 farklı ölçek uygulanmıştır. Bunlardan birincisi “Aile İçi Şiddet Ölçeği (Kadınlar için)” ve “Aile İçi Şiddet Ölçeği (Erkekler için). Diğeri ise hem kadınlar hem de erkekler için ortak olan 21 maddelik “Şiddet Tutum Ölçeği”dir. Bu ölçekler hem kadınlara hem de erkeklere ayrı ayrı uygulanmıştır. Bu makalede, sadece erkeklerden elde edilen bulgulara yer verilecektir. Verilerin analizi SPSS 23.00 programı ile yapılmış ve %95 güven düzeyi ile çalışılmıştır. Sonuçta, bu çalışmadan elde edilen veriler, ülkemizdeki çalışmalarla karşılaştırılarak analiz edilmiştir. Kadına yönelik aile içi şiddeti önlemede ve azaltmada erkeklerin fiili katkısı da yüksek öneme sahiptir. Bu nedenle erkeklerin şiddeti algılama ve şiddetin neden-sonuç ilişkisini tanımlama biçimi araştırılması gerekli alanların başında görülmektedir.Keywords : Şiddet, aile içi kadına karşı şiddet, Bingöl