Doku defektine sahip yaraların borik asit içeren poliüretan süngerle tedavisi (Randomize çalışma)

Authors : Rana KAPUKAYA, Özgür KÜLAHÇI

Pages : 83-90

Doi:10.30728/boron.650286

View : 12 | Download : 14

Publication Date : 2020-06-29

Article Type : Research Paper

Abstract :Günümüzde yara tedavisinde çok çeşitli yöntemler uygulanmasına rağmen henüz istenilen başarılar elde edilememiştir. Bugün için yara tedavisinde Negatif Basınçlı Yara Tedavi (NPWT) sisteminden başarılı sonuçlar alınmaktadır. Ancak bu sistemi oluşturan değişkenlerinde optimum değerlerde henüz ortak bir görüş yoktur. Biz bu çalışmada, halihazırda kullanılan gümüş nitrat yerine, borikasit kullanarak yaraları tedavi ettik. Doku defektli yaraya sahip hastalar, Ortopedi ve Travmatoloji kliniği ile Plastik ve Rekonstriktif Cerrahi kliniğinde borik asitli süngerler ile tedavi edildi. Yeni bir teknikle hazırlanmış bu süngerler negatif basınç üreten cihaz ile kombine (VAC) edilerek yaraların yüzeylerine uygulandı. Bu çalışmaya dahil edilen 129 hasta iki gruba bölündü. Her bir grup ise iki alt grupta incelendi. Birinci grupta (akut defektif yaraya sahip hastalar) bulunan 49 hastanın 22’sine gümüş nitratlı sünger, 27’sine ise borik asit parçacıklı süngerler kullanıldı. İkinci grupta (kronik defektif yaraya sahip hastalar) bulunan 80 hastanın 36’sına gümüş nitratlı 44’üne ise borik asit parçacıklı süngerler kullanıldı. Birinci grupta borik asitli sünger uygulanan hastaların yaş ortalaması 34,25±8,89, yara boyutu 79,26±26,04 mm idi. Gümüşlü sünger kullanan grupta ise yaş ortalaması 32,85±10,95 yıl, yara boyutu ise 85,91±26,53 mm idi. İkinci grupta ise borik asitli sünger kullanan grupta hastaların yaş ortalaması 63.76±11.94 yıl idi. Yara boyutu ise ortalama 85,26±25.40 mm idi. Gümüşlü sünger kullanan grupta ise hastaların yaş ortalaması 64,16±10,12 yıl idi. Yara boyutu ise ortalama 85,91±26,53 mm idi. Her iki grubun alt grupları arasında cinsiyet, genel alışkanlıkları, yaş ve yara boyutu ve lokalizasyonun bakımından anlamlı bir fark yoktu. Bu çalışmada borik asit parçacıklı sünger kullanılan her yaranın bütün evrelerinde kısalmalar tespit edilmiş ve biyopsilerin histopatolojik incelemelerinde özellikle 10. günden itibaren inflamatuar, granülasyon angiogenesis ve epitelizasyon fazlarında anlamlı bir farkın olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak yaranın hem klinik özellikleri, hem de histopatolojik sonuçları dikkate alındığında asit borikli süngerlerin, yaranın her evresinde gümüşlü süngere kıyasla daha üstün bir etkiye sahip olduğu tespit edildi.
Keywords : Borik Asit, Poliüretan sünger, Yara iyileşmesi