- Çocuk ve Gelişim Dergisi
- Volume:2 Issue:3
- Dünya Ülkelerinde ve Türkiye’de Çocuk Müzelerine Bir Bakış
Dünya Ülkelerinde ve Türkiye’de Çocuk Müzelerine Bir Bakış
Authors : Emine ARSLAN KILIÇOĞLU, Nursena ÇARKACI, Büşra KADIOĞLU, Meryem ÇETİNGÜL
Pages : 45-64
Doi:10.36731/cg.472991
View : 13 | Download : 10
Publication Date : 2019-06-25
Article Type : Review Paper
Abstract :Müzeler tarihsel, bilimsel, sanatsal, eğitim ve zihniyeti geliştirmeye ilişkin geniş çerçevede çalışmalar sunan çoğunlukla tarih ve kültür merkezli işletildiği düşünülmektedir. Müze süreci bireyin kişisel sosyal ve fiziksel durumları nesnelerle ilişkilendirmesini sağlayan kurumlar olarak bilinmektedir. İlgiler aracılığıyla gözlemleme fikir ve duyguları sunma düş gücünü kullanma, kendi yaşamıyla ilişkilendirme, bilgilenme müzenin görüşünü mesajını anlama nesneleri okuma kültürel değerleri ve yaşantıyı paylaşma, realiteyi arama, faaliyetler yapma ve çocuk müzelerini değerlendirme özelliklerini kapsadığı bilinmektedir. Yapılan araştırmalar incelendiğinde müze uygulamalarındaki öğrenmenin, okulda ki öğrenmeyi güçlendirdiği bilinmektedir. Okulda öğretmenler çoğunlukla öğrencilerin duyularıyla sezemediği hayatta hiç deneyim etmedikleri konuları anlatmakla yükümlü oldukları görülmektedir. Çocuk müzeleri; çocuklarla ilgili nesnelerin olduğu, çocukların bu nesneler dokunabildiği, inceleyebildiği ve onlarla vakit geçirebildiği tüm koleksiyonların sergisinden müzede mevcut olan çocuğun hayal gücünü üretkenliğini ve merakını harekete geçirecek onları yeni düşünceler üretmeye yönlendirecek kapsamda sergilenmesi önemsenmektedir. Müzede koleksiyonlar olabildiğince çocuğun dünyasına göre yerleştirilmeye çalışılmaktadır. Sosyal ve duygusal gelişimin anlaşılması zor bir süreç olduğu bilinmektedir. Bu süreç çocukların gelişmekte olan duygusal ve bilişsel kapasitelerini ve onların yaşantılarını kişisel ve sosyal birleşimini yansıttığı görülmektedir. Eğitimin belirli bir zamanın tasarlanmış olan öğretimden değişik yaşantı süreci oluşturması ve öğrenmeyi insanın tüm yaşamına aktarmış olması, çocukların müzede yaparak yaşayarak öğrenmelerine ilişkin yapılan Araştırmaları doğruladığı ifade edilmektedir. Algıları bir araya getirmek ve kullanılmış sembollere dönüştürme yolu kişilere tabii olduğu görülmektedir. Farklı insanlar belirli semboller için tercihleri olduğunu belirtir ve düş gücü yeteneğinin insandan insana oldukça farklı olduğu görülebilmektedir. Hayal edebilmek için görsel, işitsel, ve dokunsal tecrübelere gereksinim duyulduğu ifade edilebilmektedir. Bu araştırmada, Dünya ülkeleri ve Türkiye’de ki Çocuk Müzelerinde yapılan uygulamalarının ve çocuk merkezli müze anlayışının aynı zamanda atölye uygulamalarının incelenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda ABD, Almanya, Hindistan, İngiltere, Kanada, Meksika, Japonya ve Türkiye ‘de ki çocuk müzelerinin çocuk merkezli müze anlayışına ve atölye uygulamalarına ilişkin bilgiler yer almaktadır. Dünya Ülkelerinde Ve Türkiye’de Çocuk Müzelerine Bir Bakış Adlı Çalışmamızda, geçmişte yapılan çalışmalar incelenerek derleme yönteminden yararlanılmıştır. Müze uygulamalarında her durumda odaklı bir öğrencinin ve öğretenin olduğu açıkça bilinmektedir. Hayal edebilmek için görsel, işitsel ve dokunsal tecrübelere gereksinim duyulduğu ifade edilebilmektedir. Müzede ki yaşantı alakalar aracılığıyla gözlem yapma fikir ve duyguları anlatma, düş gücünü kullanma, hayatı ile bağdaştırma, bilgi edinme, müzenin iletisini görme ve anlama nesneleri okuma kültürel değerleri ve hayatı paylaşma, realiteyi arama, programlar oluşturma ve değerlendirmeler gibi niteliklere sahip olduğu bilinmektedir. Çocuk müzeleri çocuğun gelişim sürecinin önemli etkenlerden olanı oyun bulgu ve öğrenmeyi eğlenceli faaliyetlerle birleştiren kuruluş olduğu görülebilmektedir. Dünya Ülkelerinde ve Türkiye’de çocuk müzelerine ilişkin birçok çalışma yapıldığının sonucuna ulaşılmaktadır.Keywords : Müze, çocuk müzeleri, Avrupa ve Amerika çocuk müzeleri, Türkiye de ki çocuk müzeleri