- Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Dergisi
- Volume:3 Issue:2
- RECÂÎ-ZÂDE İBRÂHİM ŞEFÎK DÎVÂNI ÖRNEKLEMİNDE TARİHE EDEBİYATTAN BAKMAK
RECÂÎ-ZÂDE İBRÂHİM ŞEFÎK DÎVÂNI ÖRNEKLEMİNDE TARİHE EDEBİYATTAN BAKMAK
Authors : Pervin ÇAPAN
Pages : 54-73
Doi:10.32321/cutad.429183
View : 13 | Download : 7
Publication Date : 2018-12-17
Article Type : Research Paper
Abstract : XIX.yy. şairlerinden olan Recâî-zâde İbrahim Şefîk Efendi, H.1223/M.1808’de İstanbul’da doğmuştur. Reisü’l-küttâb Recâî Efendi’nin torunu ve tezkireci Mehmed Celâleddin Bey’in de oğludur. Küçük yaşta hem yetim, hem de öksüz kalır. Bir hanımın himayesinde tahsilini sürdürerek, Gölpazârî Şakir Efendi’den Arapça, Cerrahpaşalı Hamdi Efendi’den de hat öğrenir. 1250’den itibaren devlet hizmetine girer. Sadaret kâtipliği görevinden başlayarak kabiliyeti ile dikkat çeker. Osman Gazi’den, Sultan Abdülmecîd’e kadar, padişahların cülus tarihlerini gösteren bir tarih manzumesi yazarak hâcegânlık derecesine yükselmiş, Sultan V. Murad’ın velâdetine söylediği tarihle de nişan almıştır. 1263’te Sayda valisi olan Kâmil Paşa’ya; 1265 yılında ise Mısır valisi Abbas Paşa’ya divan kâtibi olur. 1267 yılında İstanbul’a döner ve 1268’de evkaf muhasebeciliğine kadar yükselir. H.1273/M.1856’da vefat eder. Recâî-zâde İbrahim Şefîk Dîvânı ’nda sefer, fetih, savaş ve zaferler için söylenilen tarihler başlığı altında değerlendirilmesi gereken pek çok tarih vardır. Bunlardan Osmanlı tarihinin önemli hadiselerine düşülen tarihlerde şair, çağına tanıklık eden bir duruşla tarihe belge olabilecek nitelikte bir söyleyiş benimsemiştir Bu makalede Recâî-zâde İbrahim Şefîk Dîvânı örnekleminde şairin Osmanlı-Rus şavaşları üzerine söylediği tarihler ele alınarak bu tarihlerin manzum tarih geleneği içindeki yeri, önemi ve edebî değerine dikkat çekilecektir.Keywords : Klâsik Türk edebiyatı, tarih şiirleri, Recâî zâde İbrahim Şefîk Dîvânı