- Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
- Volume:24 Issue:41
- İddia ve Savunmanın Genişletilmesi veya Değiştirilmesi Yasağı İlkesinin İdari Yargılama Hukukunda Uy...
İddia ve Savunmanın Genişletilmesi veya Değiştirilmesi Yasağı İlkesinin İdari Yargılama Hukukunda Uygulanabilirliği
Authors : Gürsel KAPLAN
Pages : 183-227
View : 15 | Download : 8
Publication Date : 2019-12-23
Article Type : Research Paper
Abstract :Medeni yargılama hukukunda uygulanan iddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı uyarınca taraflar belli bir aşamadan sonra hâkimden hüküm altına almasını istedikleri talep sonucunu genişletip değiştiremeyecekleri gibi, bu taleplerini dayandırdıkları maddi vakıaları da değiştiremezler ve bunlara yenilerini ekleyemezler. Birtakım istisnaları bulunan bu kural, medeni yargılama hukukuna hâkim olan teksif ve taraflarca hazırlama ilkeleriyle tamamıyla uyumludur. Aynı kuralın idari yargılama hukukunda da uygulanıp uygulanmayacağı ise tartışmalıdır. Tartışmanın nedeni ise İdari Yargılama Usulü Kanunu (m. 20) ile hem resen inceleme ilkesinin benimsenmiş olması hem de “Taraflar, sürenin geçmesinden sonra verecekleri savunmalara veya ikinci dilekçelere dayanarak hak iddia edemezler” (m. 16/4) şeklinde bir kurala yer verilmiş olmasıdır. Kanaatimizce bu hüküm medeni yargılama hukukunda olduğu gibi yargılamanın belli bir aşamasından sonra hem talep sonucunun hem de bu talep sonucunun dayandırıldığı vakıaların genişletilmesi veya değiştirilmesini yasaklamamakta, yalnızca talep sonucunun genişletilmesi veya değiştirilmesini yasaklamaktadır. Çünkü resen inceleme yetkisi, uyuşmazlığa yol açan vakıaların tespiti ve incelenmesini de içermektedir. Hâkimin resen yaptığı bir işlemin taraflarca yapılmasının talep edilemeyeceğini iddia etmek ise anlamsızdır. Dolayısıyla idari yargılama hukukunda iddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı, yalnızca talep sonucuyla sınırlı olup, yeni vakıaların ileri sürülmesine engel değildir. Fakat eklemek gerekir ki, aslında bu hüküm bulunmasaydı dahi aynı sonuca yine ulaşılabilirdi. Çünkü idari yargıda dava açma süreleri hak düşürücü nitelikte sayıldığından hâkim tarafından resen nazara alınmakta ve dolayısıyla sürenin geçmesinden sonra ileri sürülen maddi hukuka ilişkin her yeni talep bu sebeple zaten incelenmeksizin reddedilecektir. Söz konusu taleplerin, davanın duruşmalı olarak görülmesi, delil tespiti yapılması, keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması vb. yargılama usulüne ilişkin hususlara dair olması da sonucu değiştirmez. Çünkü söz konusu talepler de dâhil olmak üzere genel olarak yargılama usulüne ilişkin taleplerin hangi süre zarfında ve ne şekilde ileri sürülebileceğine ilişkin özel hükümler Kanunda zaten mevcuttur. Dolayısıyla böyle bir kuralın Kanunda yer almasından ise almaması daha doğru ve yerinde olurdu.Keywords : İdari yargılama usulü, medeni yargılama usulü, iddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı, taraflarca hazırlama ilkesi