- Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi
- Volume:32 Issue:32
- 14. Yüzyılda Bir Sûfînin Kaleminden Dervişlik Algısı: Boyacıoğlu’nun Dâsitân-ı Tarîk-ı Dervişân ve B...
14. Yüzyılda Bir Sûfînin Kaleminden Dervişlik Algısı: Boyacıoğlu’nun Dâsitân-ı Tarîk-ı Dervişân ve Bihî Nesta‘în Adlı Mesnevisi
Authors : Nermin Değer
Pages : 269-314
Doi:10.15247/devdergisi.1439677
View : 111 | Download : 116
Publication Date : 2024-06-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Bu çalışmada, 14. yüzyılın sonu ile 15. yüzyılın başlarında yaşadığı tahmin edilen Boyacıoğlu adlı mutasavvıf bir şair tarafından kaleme alınmış olan bir mesnevî tanıtılarak incelenmiştir. Daha önce ‘Anâsır-ı Erba‘a adlı eseri bilinen şairin tarafımızdan tespit edilen Dâsitân-ı Tarîk-i Dervişân ve Bîhi Nesta‘în adlı eseri, dil ve edebî özellikleri açısından ele alınmıştır. Bugüne kadar Boyacıoğlu ile ilgili hiçbir kaynakta adı anılmayan bu eserin tarafımızdan tespit edilen iki farklı nüshası bulunmaktadır. Edisyon kritik yaparak incelediğimiz eserin nüshalarından ilki, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesinde NEKTY00896 numaralı bir şiir mecmuasında (vr. 69b-73b), diğer nüsha ise Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu, No: 06 Mil Yz A 4816/2’de (vr. 67b-68b) kayıtlıdır. Dini-tasavvufi konulu bir mesnevî olan Dâsitân-ı Tarîk-i Dervişân ve Bîhi Nesta‘în, 84 beyitlik küçük boyutlu bir eserdir. Eserin bulunduğu İstanbul Üniversitesi nüshasında biri 11 diğeri 5 beyitlik gazel tarzında iki manzumesi daha bulunmaktadır. Dâsitân-ı Tarîk-i Dervişân ve Bîhi Nesta‘în adlı eser, aruzun fā‘ilātün fā‘ilātün fā‘ilün kalıbıyla kaleme alınmıştır. Eserde, bir dervişte bulunması gereken bazı nitelikler ön plana çıkarılarak, dervişler tarafından yapılması ya da yapılmaması istenen davranışların öğütlendiği on beyitlik bir girişin ardından asıl konuya geçilmektedir. Üçüncü bir kişinin ağzından aktarılan hikâyede konu, iki kişi arasında karşılıklı konuşmalarla bir tiyatro havası içerisinde ele alınmaktadır. Derviş olabilmek için nasıl bir yol izlenmesi gerektiği bir hikâyeyle somutlaştırılmak istenmiştir. Hikâyede, konunun herkes tarafından anlaşılabilmesi için devrine göre sade sayılabilecek bir dil kullanılmıştır. Halk tipi mesnevî tarzındaki eserde şairin adı dört yerde (beyit: 83, 85, 95, 100) geçmektedir.Keywords : Boyacıoğlu, Eski Anadolu Türkçesi, 14 yüzyıl, Mesnevi