- Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
- Issue:42
- 6)BİRİNCİ VE İKİNCİ MEŞRUTİYET ANAYASALARINDA ÖNGÖRÜLEN DEVLET MODELLERİ HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME...
6)BİRİNCİ VE İKİNCİ MEŞRUTİYET ANAYASALARINDA ÖNGÖRÜLEN DEVLET MODELLERİ HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME
Authors : Adil BUCAKTEPE
Pages : 0-0
View : 13 | Download : 5
Publication Date : 2015-06-20
Article Type : Other Papers
Abstract :Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk anayasası olan Kanun-ı Esasi 23 Aralık 1876 tarihinde kabul edilmiştir. Bu anayasa ile Heyet-i Ayan ve Heyet-i Mebusan’dan oluşan Meclis-i Umumi kurulmuştur. Heyet-i Ayan üyeleri Padişah tarafından atanırken, Heyet-i Mebusan üyeleri ise iki dereceli bir seçimle halk tarafından seçiliyorlardı. Ancak Meclis-i Umumi’ye geniş yetkiler verilmemiştir. Meclis üyelerinin kanun teklif edebilmesi için padişahın onayının alınması zorunluydu. Yine her iki Meclis tarafından kabul edilen tasarıların yürürlüğe girebilmesi Padişahın onayına bağlıydı. Padişaha dilediği zaman Heyet-i Mebusan’ı feshetme yetkisi verilmişti. 3 Ağustos 1909 tarihinde Kanun-ı Esasi’de bazı değişiklikler yapılmıştır. Anılan değişikliklerle padişahın yetkileri azaltılmış, Meclis-i Mebusan’ın yetkileri ise arttırılmıştır. Meclis-i Mebusan’ın yıllık çalışma süresi uzatılarak devlet yönetimindeki ağırlığı arttırılmıştır. Bakanların, hükümetin genel siyasetinden kolektif, kendi bakanlıklarının işlemlerinden ise bireysel olarak Meclis-i Mebusan’a karşı sorumlu oldukları kabul edilmiştir. Meclis-i Mebusan’a gensoru mekanizmasıyla bakanları ya da hükümeti düşürme yetkisi verilmiştir. Heyet-i Vükela’nın, Sadrazam’ın başkanlığında toplanacağı, önemli iç ve dış meselelerin müzakere edildiği karar mercii olacağı, alınan ve onay gerektiren kararların arz edildiğinde Padişah iradesi ile yürütüleceği hüküm altına alınmıştır. Padişahın Meclis’i feshetme yetkisi zorlaştırılmıştır. Anılan yetkinin kullanılması üç ay içinde yeni seçim yapılması şartına ve Heyet-i Ayan’ın onayına bağlı kılınmıştır. Kanunların hazırlanmasındaki belirsizlik ortadan kaldırılmıştır. Kişi hak ve özgürlükleri konusunda da yeni düzenlemeler getirilmiştir. 10. maddenin ilk halinde kişi özgürlüğünün her türlü saldırıya karşı dokunulmaz olduğu ve kanunların belirlediği sebepler dışında bir bahane ile hiç kimseye ceza verilemeyeceği hüküm altına alınmıştı. Anılan maddenin değiştirilmiş halinde ise kişi özgürlüğünün her türlü saldırıya karşı dokunulmaz olduğu tekrar edildikten sonra hiç kimsenin şeriat kurallarının ve kanunların belirlediği nedenler dışında bir bahane ile tutuklanamayacağı cezalandırılamayacağı kabul edilmiştir. Ayrıca Padişaha kişileri, Osmanlı ülkesi sınırlarından çıkarma ve sürgün etme yetkisi veren 113. maddenin son cümlesi yürürlükten kaldırılmış, haberleşmenin gizliliği, toplanma ve dernek kurma özgürlüğü kabul edilmiştirKeywords : Anayasa, Parlamento, Meşrutiyet, Hak ve Özgürlükler