- Dünya Dilleri, Edebiyatları ve Çeviri Çalışmaları Dergisi
- Volume:2 Issue:2
- Post-Modern Romanlarda “İçeriksizlik” Sorunu ve Bunun Karşı-Örneği Olarak Yeni Yalan Zamanlar’da Anl...
Post-Modern Romanlarda “İçeriksizlik” Sorunu ve Bunun Karşı-Örneği Olarak Yeni Yalan Zamanlar’da Anlamın Post-Modern İnşası
Authors : Tamer KÜTÜKÇÜ
Pages : 153-188
View : 17 | Download : 7
Publication Date : 2021-12-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Türk edebiyatına girişi noktasında ihtilaflar bulunan, ancak kabaca 1970’lerden sonra ilk örneklerini vermeye başladığı yönünde genel bir kanaat ileri sürülen, asıl etkinliğini ise 1990-2010 arası sergileyecek olan post-modernizm, yerleşik anlatı ölçütlemelerine muhalif pek çok kriteri muhteva ettiği gibi, özellikle “anlamsal bütüncüllüğün parçalanması” ve “klasik-kanonik anlamların yitime uğraması” noktasında (yeni) bir değerleme ortaya koymuştur. (Bkz: Koçakoğlu, 2012: 1-200)) Bu, her ne kadar kanıksanmış kimi “anlamların” sorguya açılması noktasında esasen septik bir alan inşa edebilmesiyle belli kazanımlara aday bir eylemi tanımlıyorsa da, pratikte çoğu zaman anlamın tümden ya da çok büyük ölçüde ortadan kaybolduğu (ya da ciddi anlamda ikincillendiği), bunun yerine “kurgu çeşitlemelerinin”, “anlatımsal oyunların”, “metinsel attraksiyonların” egemenliğini kurduğu anlatıların teşekkülüyle sonuçlanmıştır. Bu da, maalesef, Türk romanına bir “içeriksizlik” sorununu –pek çok örnekte- beraberinde getirmiştir. Bununla beraber, söz konusu durumun az sayıdaki istisnai örneklerinden biri, İnci Aral’ın Yeni Yalan Zamanlar romanıdır. Nitekim İnci Enginün, Yeni Yalan Zamanlar’ın post-modern romanın en iyi örneklerinden biri olarak, adından daha fazla söz edilmeyi hak ettiğini belirtir. (Enginün, 2001, 361-362) Bu “ayrıcalıkta”, romanın post-modern romanın kriterlerini karşılama gayreti kadar, “anlam” meselesindeki bir hassasiyeti de aynı ölçüde gözetmesinin payı yadsınamaz konumdadır. Zaten yazar bir röportajında doğrudan bu durumun altını çizer. Yeni Yalan Zamanlar’ın post-modern bir roman olarak değerlendirilebilceğini, post-modern roman yazmanın zor olmadığını, bunun bir tercih meselesi olduğunu, post-modern bir metnin ille içeriksiz bir metin olması gerekmediğini ifade eder. (Özdemir, 2004: EK-1) Yeni Yalan Zamanlar’da, bir taraftan post-modern roman ölçütlerini izlerken, bir taraftan da içeriğin/anlamın nasıl post-modern – parçalı bir biçimde üretildiğini gözlemlemek adına, anlatının anlatıbilimsel (narratolojik) incelemesini yapmak, dikkate değer sonuçlar ortaya koyabilir.Keywords : Anahtar Kelimeler Post modernizm, İçeriksizlik, Anlam ve Gerçeklik Yitimi, Anlamın Post modern Üretimi, Anlatıbilim