- Dünya Dilleri, Edebiyatları ve Çeviri Çalışmaları Dergisi
- Edebiyatları ve Çeviri Çalışmaları Dergisi
- Şairin “Erkek” Olarak Portresi: Murathan Mungan`ın Şairin Romanı’nda Kurulan Erk Kuyusu
Şairin “Erkek” Olarak Portresi: Murathan Mungan`ın Şairin Romanı’nda Kurulan Erk Kuyusu
Authors : Derya GÜLLÜK
Pages : 187-202
Doi:10.58306/wollt.1203868
View : 10 | Download : 7
Publication Date : 2022-12-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Eril söylemin nesnesi olmaktan kurutulamayan kadın temsilinin görünür olduğu anlatıların, kadın kimliğinin toplumsal yaşamda belirlenmiş cinsiyet rollerini aşamadıkları ve bu rollerin yeniden üretilmesine hizmet ederek kadının ikincil konumunu estetize etmekten öteye geçemedikleri görülür. Toplumsal cinsiyet rollerini keskinleştiren eril otoritenin dili, erkek öznenin yaratıcılığında, kadını, farklı baskı mekanizmaları etrafında nesneleştirerek sınırlar. Bütünüyle toplumsal hayatın ötesine itilen kadınlar kamusalda da görünmez kılınarak sesleri kısılmış, bedenleri ve varlıkları üzerinde çeşitli aygıtlar çerçevesinde bir denetim kurulmuştur. Sınırları “öteki” tarafından çizilen ve onun tarafından adlandırılan kadın temsillerinde kimi zaman örtük kimi zamansa açık edilen bir bakışla çizilen kadın imgesiyle yüzleşirken ciddi sorunlarla malûl olduğumuz da aşikârdır. Bu bağlamda önemli bir örneklem olarak görebileceğimiz Murathan Mungan’ın “Şairin Romanı” başlıklı anlatısında, çoğunluğu şair olan erkek kahramanlar karşısında şairlikleri silinerek sadece güzel şiir okumalarıyla ön plana çıkarılan kadın kahramanlar, kendi sözlerinin birer faili olarak değil de erkek şairlerin şiirlerini okuyan birer okuyucuya dönüştürülerek hem şairlikleri hem de faillikleri ellerinden alınır. Diğer bir yandan, anlatının şair olarak ön plana çıkan kadın kahramanları irrealist bir alana yerleştirilerek gerçekliklerinden kopartılmış ve kadınların benliği; “doğallık”, “mahremiyet” ve “gizem” gibi mefhumlar etrafında flulaştırılarak verilmiştir. Sadece neyin var olduğuna değil, neyin “yok” edildiğine de odaklandığımız bu başlık altında, bir taraftan eril özneye atfedilen “hegemonik” erkeklik kurgularının görünür olduğu diğer taraftan ise nesneleştirilen kadın temsilleriyle birlikte toplumsal cinsiyet normlarının yeniden üretildiği tespit ve teşhis edilmiştir. Bu çalışmada, bütün bir edebiyat tarihini “baba-oğul” çatışması üzerinden veren ve adeta şairliği erkekliğe hasreden Harold Bloom’un “etkilenme endişesi” kavramsallaştırması üzerinden Murathan Mungan’ın Şairin Romanı başlıklı anlatısı eleştirel bir gözle okunacaktır.Keywords : Etkilenme endişesi, toplumsal cinsiyet, şairlik, erkeklik, kadınlık