- Afyon Kocatepe Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dergisi
- Volume:4 Issue:1
- Fezâilü’l-Kur’ân Rivayetlerinin Kullanımında Farklı Bir Yaklaşım: İbn Kesîr’in Fezâilü’l-Kur’ân’ı...
Fezâilü’l-Kur’ân Rivayetlerinin Kullanımında Farklı Bir Yaklaşım: İbn Kesîr’in Fezâilü’l-Kur’ân’ı
Authors : Saliha TÜRCAN
Pages : 61-81
Doi:10.52637/kiid.906197
View : 18 | Download : 6
Publication Date : 2021-06-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Fezâilü’l-Kur’ân rivayetleri tefsirlerde genellikle sûrelerin tefsirine başlarken, bazı tefsirlerde ise sûrelerin tefsirinin sonunda nakledilmiştir. İbn Kesîr (ö. 774/1373) de diğer müfessirler gibi tefsirinde fezâilü’l-Kur’ân rivayetlerine yer vermiştir. Ancak onlardan farklı olarak söz konusu rivayetlere dair tefsirinin başında “Fezâilü’l-Kur’ân” başlığıyla bir bölüm açmıştır. İbn Kesîr’in tefsirinin başına koyduğu zeyl mahiyetindeki bu çalışması fezâilü’l-Kur’ân rivayetlerini istihdam etme yöntem ve amacı bakımından da fezâilü’l-Kur’ân rivayetlerine yer veren diğer tefsirlerden ayrılmaktadır. Ancak hem müstakil bir bölümde fezâilü’l-Kur’ân rivayetlerine yer vermesi hem de muhtevası bakımından müstakil fezâilü’l-Kur’ân eserleriyle benzerlik arz etmektedir. Belki de bu benzerlikten dolayı onun tefsirinin başına koyduğu bölüm fezâilü’l-Kur’ân literatürüne ilişkin yapılan çalışmalarda müstakil fezâilü’l-Kur’ân eseri olarak değerlendirilmiştir. Ne var ki İbn Kesîr’in bu çalışması daha ziyade bir şerh niteliğindedir. Zira İbn Kesîr burada Buhârî’nin Sahîh’indeki “Kitâbu fezâili’l-Kur’ân” bölümündeki rivayetleri esas almış ve bu rivayetleri şerh etmiştir. Rivayetlerin tahricini yapmak ve rivayetlerin hem metnine hem de senedine yönelik izahlarda bulunmak şerh esnasında kullandığı temel yöntemlerdir. İbn Kesîr, Sahîh-i Buhârî’den iktibas ettiği bölümde sûre ve âyetlerin faziletiyle doğrudan ilgili hadislere yer vermemiş, bunları tefsirinin içinde belli sûre ve ayetler bağlamında nakletmiştir. Diğer kaynaklarda rivayet edilen fezâilü’l-Kur’ân rivayetlerini ise Buhârî rivayetlerini şerh esnasında aktarmıştır. Dolayısıyla İbn Kesîr’in eseri, amacı fezâilü’l-Kur’ân rivayetlerini ilgili bab başlıkları altında derleyerek aktarmak olan müstakil fezâilü’l-Kur’ân eserlerinden hem yapısal olarak hem de rivayetleri nakletme amacı açısından ayrılmaktadır. İbn Kesîr eserinde Sahîh-i Buhârî dışındaki kaynaklardan naklettiği rivayetlerle ilgili hadisçi titizliğiyle hareket etmiş ve bu rivayetlerle ilgili detaylı sıhhat değerlendirmelerine yer vermiştir. Onun bu uygulaması da çalışmasını rivayetlerin sıhhatine dair değerlendirmelerin daha az olduğu müstakil eserlerden farklı kılmaktadır. Bu nedenle İbn Kesîr’in eseri her ne kadar müstakil fezâilü’l-Kur’ân literatüründeki eserlerle benzerlik arz etse de söz konusu eserlerden belli yönlerden ayrılan kendine özgü bir çalışmadır. Makalenin amacı İbn Kesîr’in fezâilü’l-Kur’ân’ının, rivayetlerin sadece nakliyle yetinilmeyip bu rivayetlerin dönemin hadis şerhçiliğine denk düşecek şekilde izah edilmesi bakımından özgünlüğünü ortaya koymaktır. Bu bağlamda makalede İbn Kesîr’in eseri hadis şerhçiliği açısından da ele alınmıştır. İbn Kesîr’in, şerh ettiği Buhârî rivayetlerinin sıhhatine dair açıklamalara yer vermezken diğer kaynaklardan aktardığı rivayetler için detaylı sıhhat değerlendirmeleri yapması, tenkidden ziyade izah ve bilgilendirme amaçlı bir şerh yöntemi ortaya koyduğunu göstermektedir. Klasik dönem hadis şerhlerinde de görülen bu şerh yöntemi şerhe konu edilen esere atfedilen sahihlik vasfının bir sonucudur. Bu yönüyle eser klasik dönem şerhleriyle benzerlik arz etmektedir. İbn Kesîr şerh sırasında âyetlerden daha çok hadislere yer vermiştir. Onun bu tavrı da âyetlerle istişhâdın daha az rastlandığı zengin içerikli (olgun/klasik dönem) şerhlerdeki uygulamalarla örtüşmektedir. Bab-hadis uyumuna dair yaptığı izahlar ise şerhe konu edilen eserin yapısal özelliklerinin ve musannifinin görüşlerinin inceleme konusu yapıldığı hadis şerh anlayışına dönemsel olarak uygun düşmektedir. Eser belli bir hadis kitabının belli bir bölümü üzerine yapılan şerh olmasından dolayı derleme hadis şerhlerinden farklı uygulamalar içermektedir. Ayrıca İbn Kesîr’in Buhârî rivayetlerini şerh esnasında naklettiği rivayetlere ilişkin detaylı sıhhat değerlendirmelerine yer vermiş olması da onun eserini bu tür değerlendirmelerin çok nadir olduğu derleme hadis şerhlerinden farklı kılmaktadır.Keywords : Tefsir, Fezâilül Kurân, İbn Kesîr, Literatür, Şerh