- FLSF Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi
- Issue:30
- BİLİNMEYEN ALAN (TERRA INCOGNITA)’IN KEŞFİNE BİR VESİLE OLARAK ÖTEKİNİN BOŞLUĞU
BİLİNMEYEN ALAN (TERRA INCOGNITA)’IN KEŞFİNE BİR VESİLE OLARAK ÖTEKİNİN BOŞLUĞU
Authors : Burhanettin TATAR
Pages : 1-16
View : 8 | Download : 7
Publication Date : 2020-12-10
Article Type : Research Paper
Abstract :Sosyal ve özel alanlarda insan varlığına özgü boşluğun en temel tezahürü, insanın dünyadaki temel durumunu etkileyen ve biçimlendiren ontolojik anlamında fark edilmektedir. Her ne kadar Heidegger dünya içinde temel insani durumu Dasein (orada varolan) şeklinde tasvir etse de, bu kelimeyi yalnızca ‘tarihsel ufuk içinde başkalarıyla birlikte dünyaya açıklık’ olarak değil, aynı zamanda ‘her bir bireyin kendisi için açılan mekan ya da boşluk’ şeklinde anlama eğilimindeyiz. Her insan yalnızca kendi varlığı için açılan ve rezerv edilen boşluk için(d)e doğar. Bu boşluk onun ölümü sonrasında hatırlandığı sürece açık kalmaya devam eder. Bu yazımızda ötekiyle ilişkimiz esnasında boşluğun farklı tezahürlerini irdelemeye çalışacağız ve şunu ileri süreceğiz: Ötekinin boşluğu, paradoksal olarak, görünmez olanın görünürlüğü şeklinde işlev görmektedir. Diğer bir deyişle, boşluk ya da görünmezlik çoğu kez kendisini dolaylı biçimde farklı form ve isimlerle açığa vurmaktadır.Keywords : boşluk, çok kültürlü toplum, öteki, açıklık, kapalılık