KANT’TA DOĞA YASALARININ A PRİORİLİĞİ ÜZERİNE
Authors : Fatih KINA
Pages : 227-244
Doi:10.53844/flsf.1066337
View : 11 | Download : 6
Publication Date : 2022-05-21
Article Type : Research Paper
Abstract :Duyulardan gelen bilginin yanıltıcı olabileceği ve kişiden kişiye değişebileceği, düşünce tarihi boyunca söylenegelmiştir. Buna karşılık tüm nesnelerin tabî olduğu yasalar konusunda böylesi bir rölativizm yok gibidir. ‘Atılan her taş yere düşer’ ya da ‘Her değişimin bir nedeni vardır’ önermeleri hangi özne referans alınırsa alınsın doğru gibi gelir. Fakat Hume, nesneler arasında olduğu varsayılan zorunlu ilişkilerin de aslında sürekli öyle algılanmaktan kaynaklanan bir alışkanlığın ifadeleri olduğunu iddia eder. Kant ise onun söylediklerine değer vermekle birlikte matematik ve doğa bilimlerinin nesneler arasında gördüğü birtakım zorunlu ilişkilerin Hume’un iddialarını geçersiz kıldığını söyler. O, zorunlu ilişkileri anlatan yasaların nesnelerden kaynaklanmadığı noktasında Hume’a katılır ancak yasaların tamamen reddi noktasında ondan ayrılır. Peki, ama yasaların kaynağı nesneler dünyası değilse neresidir? Kant, Transandantal Dedüksiyonda “nesnenin aprori bilgisi”nin nasıl mümkün olduğunu göstermeye çalışırken dolaylı olarak doğa bilimlerinde gözlenen yasaların kaynağını da araştırır. Fakat bunu yaparken doğa değil, bugün daha çok bilişsel psikolojinin çalışma alanı içinde bulunan algı, bellek, düşünme gibi birçok kavram ve yeti üzerinde durur. Çünkü onun bu konudaki temel iddiası doğa yasalarının insan aklı ve onun bilişsel yetilerinden kaynaklandığı yönündedir. Çalışmamız Transandantal Dedüksiyonda ileri sürülen bu iddianın Kant tarafından nasıl izah edildiğini göstermeyi hedefler.Keywords : Transandantal Dedüksiyon, Sentez, Tamalgı, Bilinç, Öz bilinç, Kant