- Akademi Sosyal Bilimler Dergisi
- Volume:7 Issue:20
- ŞUURUN ÜSTÜNDEKİ ŞAİR: AKİF VE KONUSU KENDİ İÇİNDE OLAN UYGARLIK
ŞUURUN ÜSTÜNDEKİ ŞAİR: AKİF VE KONUSU KENDİ İÇİNDE OLAN UYGARLIK
Authors : Kemal ŞAMLIOĞLU
Pages : 175-184
View : 19 | Download : 7
Publication Date : 2020-05-15
Article Type : Research Paper
Abstract :Mehmet Akif Ersoy, dönemin şartları sebebiyle sanat anlayışında toplum faydasını esas alır. Söz konusu fayda, Akif’in sanatında şuur öncelikli bir temel prensip üzerinden hareket eder. Şuur, Akif’in hareket ve aksiyon öncelikli sanatkâr mizacının vazgeçilmez parçasıdır. Şuurun üstünde olan şair, bu şuuru toplumun emrine vermeye hazırdır. Cemiyeti tüm yönleriyle eserlerine taşıyan Akif’in şiiri yanlışlıkları, problemleri ve çözüm önerilerini barındırır. Çünkü Akif, yaşadığı devrin Osmanlı siyaseti bakımından devirler öncesinden çıkıp gelen sorunlarıyla baş başa kalır. Onun yaşadığı dönem tam da çoğu değerin silinmeye başladığı bir sürece denk gelir. Akif kendi medeniyet değerlerinin doğru İslâm inancıyla manevî yönden gelişeceğine inanır, maddî kalkınma için ise Batı’nın tekniğini ithal etmeyi önerir. Batı’yı çok iyi bilen bir aydın olarak onun ilerleme olgusuna ilişkin kanaatleri, hazır, sistemsiz ve suni bir batılılaşma programından farklıdır. Bu durum, modernleşme serüvenimizin tartışma konusu olmakla beraber bir zihniyet probleminin İslâm toplumu adına kaybolmak üzere olan kıymetleriyle de yakından ilgilidir. Bu bağlamda Mehmet Akif’in şuur üzerinde tutmaya çalıştığı şiir anlayışı da doğrudan toplumu sağaltmak isteyen bir anlayışın takip etmesi gereken zihniyet ve medeniyet koridorundan sapmadan tutarlı yürüyüşe denk gelişidir. Buna karşın Batı’nın sosyal yönden yıkım içerisinde olduğunu görerek kültürünü de Doğu toplumuna taşımak isteyen aydınları eleştirmekten geri durmaz. Haliyle Akif, kendi toprağının sesidir. Bu ses Batı kıymetleri karşısında kendini İslâm uygarlığında probleme dönüştürür. Başka bir deyişle Akif’in eleştiri odağındaki problemler kendi medeniyet çizgisinin sınırlarında tartışmaya açıktır. Batı düşüncesi uzantılı yıkıcılık, onun bir sanatkâr olarak içinde yer almadığı bir aydın bilincidir. İçinde yaşadığı cemiyetin geri kalmışlığını, yanlış İslâm anlayışına ve tembelliğe bağlayan Akif çalışmayı ve birlik beraberlik içerisinde olmayı eserlerinde çözüm olarak sunar. Bu çalışmada; şiir ve nesirlerinden istifade ile Akif’in Müslüman zihin faaliyetinin meseleler karşısındaki reaksiyonu mevzu edilmeye çalışılacaktır. İslâm uygarlığının tam duymaya ihtiyacı olduğu bir zaman diliminde Akif’in sesiyle yerinden sarsılması, sadece edebiyatın bir konusu değil; siyasî, sosyolojik ve kültürel açıdan tarihsel dünyamıza çarpan bir şuur şairinin feryadı ve yankısı durumundadır. Bu bağlamda mesajları da modern zamanlarda aynı problem alanına çekilen İslâm dünyasının ortak bir bilinci, kurucu bir hareket enerjisini Akif’le yeniden bulgulamanın ümitleriyle doludur.Keywords : Mehmet Akif Ersoy, Batı, Medeniyet, Müslüman Düşünce