- Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
- Volume:19 Issue:50
- ESKİ MISIR’DA TANRISAL BİR YAKARIŞ ANLATISI OLAN KITLIK STELİ’NIN YÖNETİM ANLAYIŞI AÇISINDAN DEĞERLE...
ESKİ MISIR’DA TANRISAL BİR YAKARIŞ ANLATISI OLAN KITLIK STELİ’NIN YÖNETİM ANLAYIŞI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMES
Authors : Ercüment YILDIRIM
Pages : 183-200
View : 11 | Download : 6
Publication Date : 2022-12-30
Article Type : Research Paper
Abstract :İnsanlığın yaşam tarzındaki en kalıcı değişim, tarımsal üretim biçiminin ortaya çıkışı ile olmuş ve insanların yetiştirdikleri ürünlerin devamlılığının sağlaması hayatın sürdürülmesi için bir zorunluluk haline gelmiştir. Tarım ile yaşamını devam ettiren insanlar için yaşanacak en istenmedik durumlardan biri olan kıtlık, genelde yağmurun yağmayışı ile bağdaştırılsa da Eski Mısır’da kıtlık, Nil Nehri’nin yeteri kadar yükselmeyişiyle ortaya çıkmaktaydı. Nil Nehri, miladi takvime göre haziran ayından eylül ayına kadar yaklaşık yüz gün süren bir taşkın meydana getirmekteydi. Taşkının sona ermesi ile ekime hazır olan topraklardan oldukça verimli ürün alınabilmekteydi. Fakat taşkının yeteri kadar yükselip önceden hazırlanmış olan tarlalara ulaşmayışı, beklenilen üretimin yapılamayışı ile sonuçlanmaktaydı. Günümüze kadar yapılan arkeolojik araştırmalar, Nil Nehri’nin bazı dönemlerde beklenilenden az; bazı dönemlerde ise oldukça fazla yükseldiğini göstermektedir. Arkeolojik araştırmaların yanı sıra birçok Eski Mısır metninde de hayat veren Nil Nehrinin taşmayışının kıtlık ile sonuçlandığı anlatılmaktadır. Bu metinler içerisinde en dikkat çekeni “Kıtlık Steli” olarak isimlendirilen yazıttır. MÖ 204 ile 180 yılları arasında hüküm süren V. Ptolemy Epiphanes döneminde granit bir kaya üzerine yazdırıldığı tespit edilen Kıtlık Steli’nde anlatılan olaylar, MÖ 2667 ile 2648 yıllarında Mısır’ı yöneten Kral Zoser’in döneminde geçmektedir. Kıtlık Steli, Nil Nehri’nin yedi yıldan beri taşmamasından dolayı Mısır’ın büyük bir kıtlık yaşadığı ve Kral Zoser’in halkının durumu görerek kalbinde büyük sıkıntılar çektiğinin anlatımı ile başlamaktadır. Sonrasında Kral Zoser, yüksek bir ruhban sınıfı mensubu olan İmhotep’ten yardım istemiştir. İmhotep, Nil Nehri’nin tanrısı olan Hapy’i bulmak için çıktığı yolda Yebu olarak adlandırılan bir bölgeye ulaşmıştır. Yebu bölgesinin baş tanrısı olarak kabul edilen Khnum ile diğer tanrılar için sunumlar ve gizli ritüeller gerçekleştiren İmhotep’in rüyasına Tanrı Khnum girmiştir. İmhotep’in rüyasında Tanrı Khnum, öncelikle yüceliğini ve azametini anlattıktan sonra Nil Nehri’nin tekrar yükselmesine müsaade edeceği müjdesini vermiştir. İmhotep, uykusundan uyandıktan sonra rüyasında olanları yazarak kralı Zoser’e bu mutlu haberi ulaştırmıştır. Kıtlık Steli’nin son bölümünde yazıta zarar verenlerin ve yalanlayanların cezalandırılacağına dair bir uyarı bulunmaktadır. Yekpare bir granit kaya üzerine kazılmış olan Kıtlık Steli, 1889 yılında Charles Edwin Wilbour tarafından keşfedilmiş ve ilk tam tercümesi Heinrich Brugsch tarafından 1891 yılında yapılmıştır. Sonrasında birçok Mısır tarihçisi metine yeni tercüme ve düzeltme önerileri yapmıştır. Bu çalışmada, Kıtlık Steli’ndeki anlatı, Eski Mısır’ın binyıllar boyunca gelişim ve değişim gösteren yönetim anlayışı açısından değerlendirilmiştir. Ayrıca inanç sistemi ile eş güdüm gösteren Eski Mısır’daki yönetim anlayışının en belirleyici göstergesi olan kralların, kutsallaştırılmasından tanrılaştırılmasına geçen dönüşümün izleri, insanüstü öğeler barındıran Kıtlık Steli anlatısı üzerinden aktarılmaya çalışılmıştır.Keywords : Kıtlık Steli, Kral Zoser, Tanrı Khnum, İmhotep, Tanrı Hapy, V Ptolemy Epiphanes