- Hikmet - Akademik Edebiyat Dergisi
- Issue:13 [GÜZ ]
- NÂBÎ’NİN BİLİNMEYEN BİR MUAKKİBİ: SÜLEYMAN VE NÂBÎ’YE NAZİRELERİ
NÂBÎ’NİN BİLİNMEYEN BİR MUAKKİBİ: SÜLEYMAN VE NÂBÎ’YE NAZİRELERİ
Authors : Hasan KAPLAN
Pages : 176-211
Doi:10.28981/hikmet.762816
View : 15 | Download : 10
Publication Date : 2020-10-31
Article Type : Research Paper
Abstract :Nazire, en genel ve bilinen tanımıyla bir şairin, başka bir şairin şiirine çoğunlukla aynı vezin ve kafiyede -varsa redifte- yazdığı benzer şiirdir. Divanlardaki nazire şiirlerin oranına bakıldığında, klasik Türk edebiyatına nazire edebiyatı denilebilir. Edebiyatımızda belli şairlerin ve şiirlerin etrafında oluşmuş nazire halkalarından bahsetmek mümkündür. Bilhassa büyük şairler ve şiirleri her dönemde tanzir edilmiştir. Bu isimlerden biri de Nâbî’dir. Nâbî, etrafında geniş bir etkilenme ve nazire halkası oluşturmuş; mektep sahibi bir şairdir. Klasik Türk edebiyatında düşünce ve nasihat merkezli şiir anlayışının, başka bir deyişle hikemî şiirin en önemli temsilcisi olan Nâbî, birçok şaire model olmuştur. Bu isimlerden biri de biyografik kaynaklarda ismi geçmeyen ve şiirlerinde mahlas kullanmayan Süleyman’dır. Divan’ından hareketle 17. yüzyıl şairlerinden biri olduğunu düşündüğümüz Süleyman; Nef‘î (ö. 1635), Vecdî (ö. 1661), Nâ‘ilî (ö. 1666), Mezâkî (ö. 1676), Abdî Paşa (ö. 1691) gibi isimlere nazire yazmıştır. Ancak o, en fazla Nâbî’nin şiirlerini tanzir etmiştir. Şairin 68 gazelinden 15’i Nâbî’ye naziredir. Süleyman’ın Divan’ı Mısır Millî Kütüphanesi Talat 159’da bulunmaktadır. Katalogda Koca Derviş Paşa (ö. 1603) adına kayıtlı olan bu nüshada şairin kaside nazım şekliyle yazdığı 6 şiir, 1 terci-bent, 68 gazel, 150 rubai ve 12 müfret yer almaktadır. Bu çalışmada hem Süleyman hakkında bilgi verilmiş hem de şairin Nâbî’ye olan nazireleri incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda Süleyman’ın Nâbî’nin âşıkane gazellerine nazire yazan Nâbî muakkibi bir şair olduğu görülmüştür.Keywords : Nâbî, Süleyman, Nazire, Hikemî Üslup, Klasik Türk Edebiyatı