Ortaçağ Paradigması ve Siyasal Düşüncenin Evrimi
Authors : Mehmet EVKURAN
Pages : 37-58
View : 16 | Download : 11
Publication Date : 2003-12-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Varlık teorileri ile toplum teorileri arasında epistemolojik bir bağıntı bulunmaktadır. Varlıkla ilgili her değerlendirme tarzı da, kendine özgü bir insan ve toplum kavrayışı ve dolayısıyla bir toplum teorisi içermektedir. Varlığın genel olarak yapısı ve varlıklar arasındaki ilişkilerle ilgili kuramsal yapılar, belirli birer epistemik yapıyı öngörürler. Bu bakımdan, her politik-kültürel yeniden yapılanma girişimi, farklı bir ontolojik tasarıma dayanmaktadır. Ortaçağ\`a, Tanrı merkezli insert ignore into journalissuearticles values(Teosentrik); bir varlık anlayışı, anlamını ve meşruiyetini de bu temelden alan bir toplumsal yapı modeli egemendi. Ancak özellikle Batı Ortaçağı\`nda, toplumsal yapı ve ilişkiler, dinin kurumsal ve örgütsel biçimi olan Kilise\`nin düzenleyici ve otoriter denetimi altındaydı. Kilise\`nin geliştirdiği öğreti, ontoloji ile toplumsal-politik alan arasında birebir ilişkiler kuruyor ve politik yapı ve ilişkileri doğrudan ve doğmatik biçimde tanımlıyordu. Ancak Aydınlanma\`ya geçiş süreciyle birlikte, politika konusu kökenden farklı bir paradigmayla düşünülmeye başlandı. İktidar ilişkileri, dünyevî çıkar ilişkileri bağlamında tahayyül edilir oldu. Ortaçağ\`dan Aydınlanma\`ya geçiş radikal kopuşların yanı sıra, bazı kavramların ve toplumsal içeriklerin de, bilinçte yeni formlar kazanarak devam etmesine tanık olmuştur. Biz, çalışmamızda iktidar ilişkilerinin ve başta devlet olmak üzere, temel politik kurumların gelişimine eşlik eden, kuramsal ve teolojik dönüşümleri izlemeye ve incelemeye çalıştık.Keywords : Kutsallık, Ortaçağ Kavramı, Siyasal Düşünce, Aydınlanma, Devlet