- Hitit İlahiyat Dergisi
- Volume:23 Issue:2
- Coğrafi Aidiyetin Hadis Yorumuna Etkisi: Muzaffer Topluluk Hadisi Örneği
Coğrafi Aidiyetin Hadis Yorumuna Etkisi: Muzaffer Topluluk Hadisi Örneği
Authors : Fatma Büşra Çoban
Pages : 1170-1194
Doi:10.14395/hid.1530268
View : 631 | Download : 498
Publication Date : 2024-12-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Bir müellifin ilmî faaliyetleri, içinde yaşadığı sosyal ve beşerî çevreden bağımsız değerlendirilemez. Hadisleri anlama faaliyeti olan şerh/yorum çalışmalarında da yorumcunun ilmî metodunun, mezhebinin ve içinde yaşadığı coğrafya ile dönemindeki siyasi yapıyla kurduğu ilişkinin hadisi yorumlama biçimine önemli ölçüde etki ettiği söylenebilir. Hadisin yorumuna etki eden bu faktörler çeşitli araştırmalara konu olsa da yorumcunun yaşadığı, ilmî faaliyetlerini sürdürdüğü veya siyasi sebeplerle ilişki içerisinde olduğu coğrafyaya hissettiği aidiyet duygusunun hadis yorumunu nasıl etkilediğine dair herhangi bir araştırmaya rastlanılmamıştır. Ancak bu konu, yorumların mahiyetini şekillendirmedeki etkisi nedeniyle literatürde gündeme getirilmesi gereken önemli bir konudur. Bu makale, “Ümmetimden bir topluluk kıyamete kadar hak üzere muzaffer olmaya devam edecektir.” hadisini yukarıda verilen çerçevede incelemektedir. Hz. Peygamber’in övgüyle bahsettiği bu topluluğun hangi coğrafyadan olduğuna dair tartışmalara odaklanan çalışma, hadisin tarihsel süreç içerisindeki durumunu incelemekte ve yorumcunun yaşadığı, ilmî, siyasi vb. sebeplerle ilişki içerisinde olduğu coğrafyaya duyduğu aidiyet hissinin hadisin yorumunda ne tür bir etkisinin olduğunu tespit etmeye çalışmaktadır. Araştırmada kaynak olarak yalnızca hadis şerh literatürü ile yetinilmemiş, hadise dair yorumlar tarih, coğrafya, şehirlerin fazileti ve siyasetname türü eserlere de başvurularak geniş bir literatür içerisinde incelenmiştir. Bu inceleme neticesinde, âlimler ve devlet yöneticileri arasındaki mektuplaşmalarda, ilmî meclisler ve dinî hareketlerdeki tarihî konuşmalarda yahut devlet adamlarının teşvikiyle yazılan siyasi metinlerde de muzaffer topluluk hadisine atıflar yapıldığı görülmüştür. Hadisin tarihî olaylar içerisinde nasıl kullanıldığına ve siyasi hareketlerde nasıl referans gösterildiğine dair zengin bir malzeme sunan ve bizatihi bir yorum faaliyeti olan bu örnekler, hadisin yorumlanma süreci hakkında daha geniş bir anlayış geliştirmeye imkân sağlamıştır. Çalışma boyunca “muzaffer topluluk hadisi” olarak andığımız hadisin çok sayıda rivayeti olup bazı âlimler hadisi mütevatir kabul etmişlerdir. Bütün rivayetlerin makale sınırları içerisinde incelenmesi mümkün olmadığından, öncelikle hadisin coğrafya tartışmalarına zemin hazırlayan ve Hz. Peygamber’in övgüyle bahsettiği bu topluluğun hangi bölgede olacağına dair bilgi içeren tarikleri incelenmiştir. Şam ve Beytülmakdis, hadisin rivayetlerinde açıkça zikredilen iki bölgedir. Bu sebeple Şamlı âlimler muzaffer topluluğu Şam halkı olarak yorumlarken Kudüslü âlimler ise muzaffer topluluğun Kudüslüler olduğunu söylemişlerdir. Müslim’in el-Müsnedü’s-sahîh’indeki rivayette ise Hz. Peygamber topluluğun “garb ehli” olduğunu söylemiştir ki bu ifade topluluğun coğrafyasına dair yorumların çeşitlenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Yorumcular “garb” ifadesi ile ne kastedildiğini etraflıca tartışmışlar ve büyük oranda bu ifade ile “yeryüzünün batısının” kastedildiğine kanaat getirmişlerdir. Fakat bu durum “garb”ın sınırlarına dair yeni bir tartışmayı gündeme getirmiş ve hangi şehirlerin/bölgelerin bu ifadenin kapsamına gireceği üzerinde farklı fikirler ileri sürülmüştür. Yorumculara göre Hz. Peygamber’in hadisi söylediği yer olan Hicaz’ın batısında kalan coğrafyalar “garb” kabul edilmektedir. Buradan hareketle Şamlılar, batının başlangıcı olarak gördükleri Şam’ı muzaffer topluluğun bulunacağı bölge olarak kabul ederken Mısırlı yorumcular, Mısır’ın da “garb” hattından sayılması sebebiyle muzaffer topluluğun Mısırlılar olduğunu iddia etmişlerdir. “Garb” kelimesinin “Mağrib” anlamına geldiğini söyleyen Endülüs ve Mağrib uleması ise topluluğu kendi coğrafyalarıyla özdeşleştirmişlerdir. Yorumcuların kendi coğrafyalarını Hz. Peygamber’in diliyle övme arzusu kimi zaman zorlama yorumlara sebep olmuş, öyle ki coğrafi olarak pek mümkün olmasa da İstanbul’un da “garb ehli”nden sayıldığı olmuştur. Yapılan araştırma neticesinde, Hz. Peygamber’in söz konusu hadisi, kıyamete kadar hak üzere olacak ve i‘lâ-yi kelimetullah için mücadele edecek bir topluluğun var olacağını ve tarihin hiçbir döneminin bu topluluktan hâlî olmayacağını haber vermek amacıyla söylediği ve kanaatimizce söz konusu topluluğu bir coğrafya ile özdeşleştirme ve tek bir bölgedeki Müslümanları övme amacı gütmediği anlaşılmaktadır. Ne var ki farklı bölgelerden yorumcular hadiste bahsedilen topluluğu duydukları aidiyet hissi sebebiyle kendi coğrafyalarıyla özdeşleştirmişlerdir. Bu durum yorumcuların yaşadığı, ilmî faaliyetlerini sürdürdüğü veya siyasi olarak himayesi altında bulunduğu coğrafyaya duydukları aidiyet duygusunun onların hadis yorumuna büyük ölçüde etki ettiğini göstermektedir.Keywords : Hadis, Muzaffer Topluluk Hadisi, Şerh Literatürü, Yorum, Yoruma Etki Eden Unsurlar, Coğrafi Aidiyet