- Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Volume:19 Issue:2
- Looking at the Past for Today: The Refugee Crisis of the Modern World and the Ottoman Commission for...
Looking at the Past for Today: The Refugee Crisis of the Modern World and the Ottoman Commission for Immigrants (Muhacirin Komisyonu)
Authors : Necmettin KIZILKAYA
Pages : 583-606
Doi:10.14395/hititilahiyat.781024
View : 12 | Download : 9
Publication Date : 2020-12-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Osmanlı İmparatorluğu, farklı yerlerden kendi topraklarına göç etmek zorunda kalan önemli miktarda insanı imparatorluğun değişik noktalarına yerleştirmiştir. Bu yerleştirme işlemini, kendisine sığınanların iskanından sorumlu olmak üzere kurmuş olduğu kurumlar vasıtasıyla yapmıştır. Bu kurumlardan biri 5 Ocak 1860’ta kurulan Muhacirin Komisyonudur. Bu makalede Osmanlı göç tecrübesi ve dayanmış olduğu tarihi ve teorik arka planı inceleyeceğim. Bu tarihi tecrübeyi incelerken göç ile ilgili geliştirilen hicret ve emān kavramları üzerinde duracağım. Bu kavramların hukuki ve kurumsal boyutlarını İslam hukuku çerçevesinde ele alacağım. Bu bize Osmanlı göç tecrübesinin hangi kuramsal arka plan üzerine kurulu olduğunu gösterecektir. Bu konuda ileri sürdüğüm iddiaları desteklemek için İslam hukuk külliyatında ve Osmanlı Arşiv belgelerinde zikredilen kavramları kullanacağım. Bu makalenin teorik çerçevesi 5x5 matris üzerine kuruludur. Osmanlı göç politikaları ile modern mültecilik yaklaşımları mukayese edildiğinde, bunlar arasında birbiriyle ilişkili beş gerilim alanı bulunmaktadır. Günümüzde bir krize dönüşmüş mültecilik meselesindeki bu gerilim noktaları şu kavram gruplamaları şeklindedir: Hicret-iltica: Bu kavram ikilisi, İslam hukukunun göç ve iskân anlayışı ile modern mültecilik ve sığınmacılık politikaları arasındaki gerilime işaret etmektedir. Bu iki kavram, hicret ve iltica arasındaki farklılığı ve gerilimi ifade eden diğer kavramlar ile açıklık kazanacaktır. Daimilik-geçicilik: Bu kavramlar hicret düşüncesinde yer alan daimî iskân anlayışı ile iltica kavramında içkin bulunan geçici ve sınırlı yerleşim arasındaki gerilimi ifade etmektedir. Katkı-yük: Bu gerilim bir yandan muhacirlerin daimî yerleşim anlayışının doğal bir sonucu olarak gittikleri yerlerin inşasına ve gelişimine sundukları katkılara, diğer yandan mülteci kamplarına geçici bir süreliğine yerleştirilen mültecilerin sığındıkları toplumlara entegrasyonlarından kaynaklanan ve günümüzde sığınmayı ciddi bir krize dönüştüren modern sorunlara işaret etmektedir. Sorumluluk-lütuf: Bu kavramlar bir yandan Kur’an’da, Gayr-ı Müslim dahi olsalar Müslüman bir topluma sığınma talebinde bulunanların bu talebinin yerine getirilmesinin zorunluluğunu, diğer yandan modern dönem sığınma hakkı ve insani yardım hakları tartışmalarının ulus devletin hükümranlığına bırakılmış bir tercih olduğunu ifade etmektedir. Dolayısıyla bunlar bir yanda zorunlu kabul diğer yanda üst bir lütuf anlayışının oluşturduğu gerilimleri ortaya koymaktadır. Emân-haklı korku: Matrisin son kavram çifti olan bu iki konsept, İslam ve modern mültecilik hukuklarında göç ve sığınma olgularının dayanmış olduğu teorik kavramsal zemine işaret etmektedir. Kur’ân-ı Kerim’deki bir ayetin yorumu üzerine kurulu olan teoriye göre renk, cinsiyet ve inanca bakmaksızın sığınma ve korunma talebinde bulunanların bu talebinin yerine getirilmesi İslam uluslararası hukuk açısından zorunludur ve bu zorunluluk emân kavramı ile ifade edilmiştir. Buna karşılık, modern uluslararası hukukta başka bir ülkenin vatandaşı olup sığınma talebinde bulunanlara bu hakkın verilmesi haklı bir korkuya dayanmak zorundadır. Makalenin temel iddialarından biri, Osmanlı göç politikalarının bize teorinin pratiği nasıl beslediği ve pratiğin de bu teoriden hareketle nasıl insan merkezli bir yaklaşım geliştirdiğini göstermek olacaktır. Bu nedenle Osmanlı göç politikalarının teorik arka planını ve bunun nasıl uygulamaya dönüştüğünü inceleyecek; bu uygulamaların günümüzde göç olgusu ile ilgilenen politika yapıcılar, hukukçular, sosyologlar ve kurumlar için örnek bir model olduğunu ortaya koyacağım. Bu bağlamda, İslam hukuku içerisinde geliştirilen bu kavramların ortaya koyduğu teorik çerçeve üzerine kurulu olan Osmanlı Muhacirin Komisyonu’nun nasıl işlediğini incelemeye çalışacağım. Buradan hareketle Müslüman toplumların göç konusundaki tarihsel tecrübelerinin günümüzde bir krize dönüşmüş olan mültecilik probleminin çözümüne önemli katkılar sunacağını tartışacağım.Keywords : İslam Hukuku, Mültecilik Araştırmaları, Osmanlı Muhacir Komisyonu, Hicret, muhacir, emān, göç, iskān, Osmanlı İmparatorluğu