- AKADEMİAR Akademik İslam Araştırmaları Dergisi
- Issue:17
- Dede Korkut’un Uruz Bey’in Esir Olduğu Destanındaki İmtihanların Dini ve Tasavvufî Yorumu
Dede Korkut’un Uruz Bey’in Esir Olduğu Destanındaki İmtihanların Dini ve Tasavvufî Yorumu
Authors : Musa Kaval
Pages : 315-342
Doi:10.46231/sufiyye.1552294
View : 61 | Download : 96
Publication Date : 2024-12-31
Article Type : Research Paper
Abstract :Dede Korkut Kitabı’ndaki destanlar muhtevası itibarıyla birçok alanı ilgilendirecek bilgiler sunmaktadır. Şu ana dek dinî ve özellikle de tasavvufi yönden derinlemesine ele alınmayan destanların Türk toplumunda daha çok menkıbevi yönü ile cazip bir hale gelen tasavvufun kökleşmesine katkı sağladığı söylenebilir. Çalışma konusunu teşkil eden bu yönü ile Uruz Bey’in esir edildiği destan kapsamında sınırlı tutularak tasavvufun Türk halk kültüründeki izlerine ışık tutulmaya çalışılacaktır. Zira kutsal metinlerin kıssaları, sözlü geleneğin unsurları, mitolojilerin destan ve efsaneleri göz önüne alındığında menkıbelerin fonksiyonunu anlamak kolaylaşacaktır. Tarihi, sosyal ve psikolojik gerçeklikleri de aktaran destanlar, insani bir eğilim olan mistik olguları da asırlık akışı içerisinde taşımaktadır. Uruz Bey’in kaçırıldığı destan Türklerin varoluşsal mücadelesi anlatılmaktadır. Çok yönlü yürütülen bu mücadelenin öncelikle nefislerde verilmesi gerektiğini anlatan destan tasavvufî düşüncenin en temel gayesinin bir örneğidir. Küçük savaş olan düşmana karşı verilen mücadelelerde büyük başarı kazanmış Türklerin önce aile ve yakın çevrede icra etmesi gerekenin ne olduğunun öğretildiği destan doğal yaşamın bir üründür. Dolayısıyla tasavvuf ve Türk kültürünün aynı amaca hizmet noktasındaki ontolojik bileşkesinin bir sonucu olarak zuhur eden manevi yaşamın arketiplerine işaret eden çalışma günümüzde devam eden dinî ve tasavvufî tartışmalara karşılaştırmalı araştırma yöntemi bağlamında katkı sunabilecektir. İslam’ın daha çok manevi yönüne ehemmiyet veren tasavvufî öğretim sistemi ile paralellik gösteren destan Uruz Bey’in esir edilmesine sebep olan olaylar ve sonuçlarını adeta bir menkıbe gibi anlatmıştır. Veli bir kişi olduğu anlaşılan Dede Korkut’un kitabında anlattıklarını salt tarihi ve folklorik aktarımlar olduğu söylenemez. Destanların öğretici ve değer aşılayıcı vasfından hareketle veli Dede Korkut, destanları vasıtasıyla tasavvufun hedef edindiği insan-ı kâmil olmayı teşvik etmiştir. Uruz’un esir edildiği destanda insanın esarete düşmesinin nedeninin nefis olduğu anlatılmak istenmektedir. Bu gaye ile ilk defa incelenen ve değerlendirilen destan Türk tasavvuf geleneğinin oluşmaya başladığı döneme dair verdiği bilgiler açısından ayrıca önemlidir. Türklerin toplumsal ve kişisel mücadelelerini tasavvufî bakış açısıyla ortaya koymayı amaçlayan çalışma etnografyanın işlevsel metoduna da hizmet etmiştir. Multi-disipliner bir yaklaşımla nitel, karşılaştırmalı ve meta-analizi araştırma yöntemleri tasavvuf ilminin klasik öğretileri yanında modern bilimlerden de istifade edilerek pedagojik, psikolojik ve sosyolojik özgün çıkarımlarında işe koşulmuştur. Bu yönüyle çalışma, tasavvuf ilminin yaygın etkinliği yanında destanların çok katmanlı ve yönlü işlevine hizmet ederek amaç edindiği değerlerin farkına varılmasına katkı sağlayacaktır.Keywords : Tasavvuf, Dede Korkut, Uruz Bey Destanı, Dini, İmtihan, Nefis.