Sinemada Varoluşçuluk ve Aronofsky
Authors : Eda ÇALGÜNER
Pages : 291-307
View : 9 | Download : 6
Publication Date : 2019-06-28
Article Type : Research Paper
Abstract :Çağımızın en önemli felsefelerinden biri olan varoluşçuluk, geçmişten günümüze kadar dünyanın pek çok yerinde tartışılmış ve benimsenmiştir. Varoluşçuluk felsefesiyle ilgili birçok düşünür görüşlerini dile getirmiş olmakla birlikte, varoluşçu sıfatını ilk kabullenen ve bu öğretiyi savunan kişi Jean Paul Sartre olmuştur. Yalnızca felsefe alanındaki çalışmalarıyla kalmayıp, düşüncelerini yazın alanında da ifade eden Sartre’ın çok yönlü bir filozof olması, düşünce dünyasının yanı sıra, sanat dünyasında da derin izler bırakmasını sağlamıştır. Sartre’ın varoluş felsefesinin yansımaları, edebiyat alanında olduğu gibi, sinemada da belirli şekillerde kendine yer bulmuştur. Özellikle modern sinemada, Sartre’ın odaklandığı varlık, hiçlik, seçme, özgürlük, yabancılaşma, öteki ve bulantı gibi kavramların yoğun olarak kullanıldığı görülmektedir. Sartre varoluşçuluğunun bireyi merkeze alan, özgürlüğe odaklanan ve yaşamın anlamını sorgulayan doğası, sinema ile buluşmasında önemli bir etken olmuştur. Çalışmada, Sartre varoluşçuluğunun, sanat ve özel olarak sinemadaki yansımaları ile Aronofsky sinemasındaki etkileri üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda, “psikolojik olarak rahatsız edici” sinema filmleriyle bilinen Aronofsky’nin filmlerinin yapısal dinamiklerinin, varoluşçuluk temel alınarak nasıl tanımlanabileceği sorusuna yanıt aranmıştır.Keywords : Fotoğraf, Selfie, Varoluşçuluk, Sartre, Sanat, Sinema, Aronofsky