Kurban İbadetinde Maddî Durumun Etkisi
Authors : Kadir DEMİROĞLU
Pages : 143-164
View : 5 | Download : 4
Publication Date : 2022-06-30
Article Type : Research Paper
Abstract :İslam dininde, toplumda yaşayan ihtiyaç sahipleri göz ardı edilmemiş, onların yararına olacak bazı hükümler konmuştur. Bu hükümlerde maddî durumu iyi olanlara diğer bir ifadeyle dinî açıdan zengin kabul edilenlere sorumluluk yüklenmiş, maddî durumu iyi olmayan yani fakir kabul edilen kimselere ise yararlanabilecekleri olanaklar sağlanmıştır. Böylece ekonomik açıdan bir denge sağlanmaya çalışılmıştır. Kurban ibadetinin de ekonomik açıdan bir denge oluşturma, fakirlerin ihtiyacını giderme, toplumsal dayanışmayı temin etme vb. amaçlara matuf olduğu aşikârdır. Kurban ibadetinde kurbanlık hayvanın bedelinin tasadduk edilmesi, bu ibadetin ifası için yeterli görülmemiş bizâtihi belli şartları taşıyan hayvanın boğazlanması (irâkatü’d-dem) mükelleflerden talep edilmiştir. Bu talebin karşılığı Hanefî mezhebinde vücûb, diğer mezheplerde ise sünnet olmuştur. Fıkhî hükmü bakımından mezhepler arasında farklılık olsa da kurban ibadetinin toplum arasında önemli bir yeri olduğu bilinmektedir. Zira Müslümanlar bu ibadete ayrı bir önem vermekte hatta bazıları maddî durumu yetersiz olmasına rağmen kurban kesme gayreti içerisinde olmaktadır. Öte yandan kurban ibadetinde bireylerin maddî durumunu ilgilendiren konu sadece kurban yükümlülüğü değildir. Satın alınan kurbanlık hayvanın ölmesi, kaybolması, çalınması, hayvanın kusurlu hale gelmesi, satılması ve son olarak da kurban etinin taksimi konularında da bireyin maddî durumuna göre değişik hükümler bulunmaktadır. Dolayısıyla bu ibadetin bireylerin maddî durumuyla olan ilgisi üzerine bir çalışmaya ihtiyaç olduğu görülmüştür. Bu sebeple de gerek mukayeseli fıkıh kitaplarında gerek mezheplerin kendi kaynaklarında kurban ibadeti ile ilgili bilgiler tespit edilmiş ve bir sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır. Kurban ibadetinin ifa edilmesi için nisaba sahip olmanın gerekliliği izahtan varestedir. Bu mal varlığının miktarında mezhepler arasında bazı görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Hanefi fakihlerine göre kurban ibadetiyle yükümlü olmak için gerekli olan zenginlik, iki yüz dirhem gümüş veya yirmi miskal altın ya da bunlara eşdeğerdeki eşyaya sahip olmaktır. Zekâtın aksine sahip olunan mal varlığının üzerinden bir yıl geçmesi ve artıcı olması şart kılınmamıştır. Nisabın ölçüsü, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gr altın veya değerinde para ya da eşyaya sahip olmak şeklinde ifade edilmiştir. Kurban ibadetinde bir nisabın varlığı araştırıldığında Hanefilerin, kurban ibadeti için -zekâtta ve fitrede olduğu gibi- belli bir zenginlik ölçüsü koydukları; diğer mezheplerin ise belli bir zenginlik ölçüsü koymadığı, genel bir ifade kullanılacak olursa gücü yetenlerin kurban kesmesinin sünnet olduğunu ifade ettikleri görülmektedir. Her iki görüşün de dayandığı deliller vardır. Bu iki yaklaşım karşılaştırıldığında Hanefilerin genel geçer bir kriter ortaya koydukları, diğer mezheplerin ise böyle bir kriter koymadıkları ortaya çıkmaktadır. Belli bir kriterin olmaması, kurban ibadetini bireylerin inisiyatifine bırakma anlamına gelmektedir. Toplumdaki ihtiyaç sahiplerinin yararına yönelik olan bir ibadetin, bireylerin inisiyatifine bırakılmayıp bir zenginlik ölçüsüne bağlanması kanaatimizce daha makul görünmektedir. Maddî durumun kurban ibadetine etkileri hususunda fakihlerin birtakım kurallar çerçevesinde hareket etmeleri genelde makul sonuçlar doğurmakla birlikte bazı durumlarda fakirlerin aleyhine hükümlerin ortaya çıkmasına da sebep olabilmektedir. Nisaba malik olmayan kimsenin satın aldığı kurbanlık hayvanın adak hükmünde olduğunun kabul edilmesi, fakirlerin aleyhine bir sonuç doğuran bir yaklaşım olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda aslen fakirin faydasına öncelik verilmesi gereken bir ibadette fakirin aleyhine olacak hükümlerin söz konusu olması, verilen hükmün gözden geçirilmesini gerekli kılmaktadır. Böyle durumlarda fakihlerin içtihat sonucu ulaştıkları hükümlerin nas gibi kabul edilmemesi, toplumun faydasına olan uygulamanın benimsenmesi kanaatimizce daha makul görünmektedir.Keywords : İslam Hukuku, Kurban, Nisab, Fakir, Zengin