- İslam Tetkikleri Dergisi
- Volume:12 Issue:2
- Kutbüddîn Şîrâzî’nin İşrâkî Felsefesinde Meşşâî Geleneğin Yeri
Kutbüddîn Şîrâzî’nin İşrâkî Felsefesinde Meşşâî Geleneğin Yeri
Authors : Gülizar EKİNCİ
Pages : 755-777
Doi:10.26650/iuitd.2022.1116766
View : 10 | Download : 7
Publication Date : 2022-09-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Bu çalışmanın amacı birçok alanda uzmanlığı ile bilinen XIII. yüzyılın önemli âlim ve filozoflarından Kutbüddîn Şîrâzî’nin (ö. 710/1311) İşrâkî felsefesinde Meşşâî geleneğin yerini saptamaktır. Tahsil ettiği çoğu ilim ile ilgili kayda değer eser yazan Şîrâzî, bir filozof kimliğiyle asıl şöhretini Sühreverdî’nin (ö. 587/1191) Hikmetü’l-İşrâk adlı eserine yazdığı Şerhu Hikmeti’l-İşrâk isimli şerhine borçludur. Şîrâzî’nin felsefesi, yazdığı bu eser ve eserinde benimsediği nur temelli sudûrcu kozmoloji nedeniyle İslam felsefe geleneğinde İşrâkîlik ekolü ile özdeşleştirilmiştir. Ancak Şîrâzî’nin felsefesi kendinde barındırdığı farklı görüşler ile birlikte çok yönlü olup kendine hastır. İşrâkî filozof kimliğiyle bilinen ve Sühreverdî’den sonra başvurulan ikinci kaynak olmayı başaran Şîrâzî’nin hem eğitiminde hem görüşlerinde yer bulan diğer bir ekol ise Meşşâîlik’tir. Şîrâzî, yöntemlerinden dolayı Aristoteles (m.ö. 384-322) ve takipçilerini, yani Meşşâîleri eleştirmiş ve bazı noktalarda eksik görmüştür. Çünkü ona göre Meşşâîler “zevk” ve “keşf”i reddedip tamamıyla burhân (istidlal) ve bahse (araştırma) dayanmakla İşrâkîliğin mükaşefesinden mahrum kalmışlardır. Şîrâzî her ne kadar Meşşâîleri eleştirmişse de yeri geldikçe hem onlardan yararlanmış hem de Meşşâî terminolojiyi kullanmıştır. Şîrâzî’nin Meşşâîlerden en çok istifade ettiği filozof ise İbn Sînâ (ö. 428/1037) olmuştur. Bu çalışmayla Şîrâzî’nin İşrâkî felsefe paydasında Meşşâîliğin nasıl bir paya sahip olduğu ortaya konmuştur.Keywords : Kutbüddîn Şîrâzî, İşrâkîlik, Meşşâîlik, Sühreverdî, İbn Sînâ