- Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
- Volume:7 Issue:1
- Tâhâ Huseyn’in “Mustakbelu’s-Sekâfe Fî Mısr” Adlı Eserinde Eğitime ve Arap Diline Dair Görüşleri...
Tâhâ Huseyn’in “Mustakbelu’s-Sekâfe Fî Mısr” Adlı Eserinde Eğitime ve Arap Diline Dair Görüşleri
Authors : Derya Adalar Subaşı
Pages : 92-99
Doi:10.47948/efad.1489664
View : 43 | Download : 45
Publication Date : 2024-06-30
Article Type : Review Paper
Abstract :Mısırlı önemli bir yazar, eleştirmen ve bir entelektüel olan Tâhâ Huseyn aynı zamanda Mısır’ın çağdaşlaşmasına önemli katkılar sağlamış bir ediptir. Mısır’ın gelişme döneminde yaşadığı sorunlara bir akademisyen gözüyle bakmış, çözüm yolları üretebilmiştir. Farklı alanlardaki çalışmalarıyla bugün bile araştırmacıların dikkati çekmektedir. Onun Mustakbelu’s-Sekâfe fî Mısr (Mısır’da Kültürün Geleceği) adlı eserindeki görüşlerinden hareketle oluşturulan bu çalışmada eğitimin ve dilin bir toplumun ilerlemesinde yarattığı etki Tâhâ Huseyn’in perspektifinden gözler önüne serilecektir. Tâhâ Huseyn’in, Fransa\'dan Mısır’a döndükten sonra yazdığı bu eser, adeta Mısır eğitim sistemi konusundaki hayal kırıklıklarını dile getirdiği bir manifesto niteliği taşımaktadır. Mısır’ın eğitim sistemindeki bu çarpıklıkların düzelmesinin yolunu da batının örnek alındığı bir eğitim sistemini uygulamakta bulmaktadır. İlköğretim ilk olarak fertlerin yaşamını sürdürebilmesi için, ikinci olarak da devletin milli birliğini oluşturabilmesi için gereklidir. Aynı şekilde ulusların bekasını ve devamlılığını sağlaması için ilköğretime ihtiyacı vardır. Çünkü nesilden nesile tüm bireylere nakledilmek zorunda olan milli mirasın içinde ilköğretim de bulunmaktadır. Öğrenilmesi gereken yabancı dillerin İngilizce ve Fransızcayla da sınırlanmaması gerektiğini savunan Huseyn, bilim, edebiyat, felsefe, kültür ve bilginin sadece İngilizlere ve Fransızlara özgü olmadığını, en az İngilizce ve Fransızca kadar ayrıcalıklı başka canlı Avrupa dillerinin de bulunduğunu söylemektedir. Bu milletler de kültürel ve bilimsel yönden en az İngilizler ve Fransızlar kadar başarılı ve özelliklidir. Arapçanın, İslam’ın dili veya geçmiş çağlarda yaşamış Arapların dili olduğu için değil hem geçmişin hem de bugünün ve gelecek nesillerin dili olacağı için öğrenilmesi gerektiğini savunmaktadır. Arapçanın din dili olduğu için öğretildiğini iddia edenler karşısında dinin dilini konuşmanın güzel olduğunu ancak bunu kabul etmekle birlikte dilin her şeyden, durağanlıktan, fikir özgürlüğünden muaf olması gerektiğini, dinin de bütün bunlardan muaf olduğunu belirtmektedir.Keywords : Mısır, Kültür, Eğitim, Tâhâ Huseyn