- Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
- Volume:4 Issue:11
- Asur ve Urartu Devleti’nin Manna Ülkesi Üzerindeki Hâkimiyet Politikası
Asur ve Urartu Devleti’nin Manna Ülkesi Üzerindeki Hâkimiyet Politikası
Authors : Suzan AKKUŞ MUTLU
Pages : 225-239
View : 12 | Download : 8
Publication Date : 2017-05-25
Article Type : Research Paper
Abstract :Manna adına ilk kez Sumer ve Akad yazıtlarında rastlanmaktadır. M.Ö. I. bin yıldan itibaren Urartu ve Asur krallarının bırakmış oldukları çivi yazılı belgelerde de bu isim geçmektedir. Urmiye Gölü’nün güneyinde yer alan Manna ülkesinin ticaret yolları üzerinde bulunmasından dolayı büyük bir önemi vardı. Bu bölgeye hâkim olan devlet, Güneydoğu Anadolu ve Orta Asya’ya giden kervan yolunu kontrol etmekle kalmayıp, düşmanlarının da önemli ticaret yolları ile olan bağlantılarını kesmiş oluyordu. Bu sebeplerle Manna ülkesi, bölge hâkimiyetini ellerinde tutmak isteyen Asur ve Urartu gibi devletlerin sürekli mücadele sahasını oluşturdu. Manna ülkesinin ise bu iki güçlü devletin karşısında hâkimiyetini devam ettirmek için bazen Urartulara karşı Asurlulardan yardım istediği, bazen de Asur Devleti’ne karşı isyan ettikleri çivi yazılı belgelerden anlaşılmaktadır.Kral III. Salmanassar’dan itibaren Asur kralları düzenli olarak Manna ülkesine seferler düzenlemişlerdir. Yeni Asur dönemine ait çivi yazılı belgelerden Asur krallarının özellikle at ihtiyaçlarını karşılamak için Manna ülkesine sefer yaptıkları ve bölgeden vergi olarak at aldıkları anlaşılmaktadır. At üzerinden vergi alınması bölgede iyi cins at yetiştirildiğinin kanıtıdır. Asur krallarının bölgeye sefer düzenlemelerinin bir diğer nedeni ise haraç ödeyen vasal devletlerin sayısını artırmaktır. Eskiçağ toplumları açısından at büyük bir önem taşıyordu. Uzun mesafelerde eşek ya da deve kadar iyi olmasa da at da önemli bir ulaşım aracıydı. Atın ulaşım aracı olmasının yanında diğer bir özelliği de savaşlarda etkili bir şekilde kullanılmasıydı. Bu özelliği atın ticari hayatta da önemini artırmıştı. Atı olmayan toplumlar atlı birlikleri olan kavimlerin karşısında kaybetmeye mahkûmdu. Dolayısıyla, eskiçağda atın gerek ulaşım aracı gerekse askeri ve ticari bir meta olarak kullanıldığını düşünürsek bölgenin önemi daha iyi anlaşılacaktır. Demir çağında şiddetli kuraklık nedeniyle ortaya çıkan kargaşa sonucunda Orta Asya’dan batıya doğru bir göç meydana gelmişti. Bu göçün neticesinde M.Ö. VIII. yüzyılda Karadeniz’in kuzeyinde İskit ve Kimmerler yeni bir tehdit olarak ortaya çıkmıştı. Manna ülkesinin, Asur ve Urartu kaynaklarında atlı kavimler diye bahsedilen İskit ve Kimmerler'in geçiş noktasında olması diğer bir ifade ile Urartu ile Asur arasında bir tampon vazifesi görmesi iki devleti sürekli karşı kaşıya getiren bir başka neden olmuştu.Keywords : Çivi Yazısı, Manna, Asur, Ticaret, At