Sofistlerin Epistemoljideki Yeri ve Önemi
Authors : Çiğdem YILDIZDÖKEN
Pages : 185-203
View : 22 | Download : 8
Publication Date : 2017-08-25
Article Type : Research Paper
Abstract :Bu çalışmada, sofistlerin bilgi anlayışının, epistemolojideki yerlerinin ne olduğu ele alınmaya çalışılmıştır. Onların epistemolojideki yerleri belirlenirken, öncelikle hangi gerekçelerle ortaya çıktıları, dönemlerinin siyasal kültürel koşulları göz önünde bulundurularak bilginin imkânı ve sınırları, bilgiye ulaşmada kullanılacak kaynağın ne olduğu, doğruluğun ölçütünün ne olacağı tartışılmıştır. Çalışmadaki sorun, sofistlerin bilginin kaynağını duyum bilgisine dayandırmaları sonucuyla fenomenalizmin ve şüpheciliğin sıkı birer savunucuları olarak bilgide rölativizme neden olmalarıyla ortaya çıkan problemlerdir. Bu problemler, sadece mutlak bilginin reddi değil aynı zamanda evrensel oldukları kabul edilen değerler sisteminin de reddi olmaktadır. Sofistler, evrensel, mutlak bilginin olamayacağını ve tümel bir ahlaki norm olmayacağını eleştirel, şüphe eden bir zihniyetle savunmuşlardır. Onların evrensel bir norm ya da bilgi olamayacağını savunmalarının temelinde yatan şey ise onlardan evvel aristokratik Grek kültüründe kabul edilen ve kalıtsal olduğuna inanılan physis ve nomos a rasında, tercihlerini nomos/thesei’den yana yapmalarıdır. Burada, konulmuş olan thesei’in savunulması zihinde doğuştan getirilen ideler olmadığının kabulü anlamına gelmektedir. Sofistlerle birlikte karşımızda duran bu ‘yeni insan’ kendi kaderini Tanrıların ellerine teslim etmeyen, varoluşunu bizzat kendisi oluşturan ‘aydınlanmış insan’dır. Dolayısıyla, siyaset, din, ahlak ve sanat insanların elindedir. Bu anlamda, ‘yeni insan’ yaratımıyla Sofistlerle birlikte felsefenin yönünün de değiştiğini anlıyoruz. Çünkü yeni bir insan anlayışı, yeni bir varlık ve bilgi anlayışı demektir.Keywords : Physis, Nomos, İnsan, Duyu, Bilgi, Akıl