G. W. F. Hegel’in Din Felsefesi
Authors : Hasan Hüseyin Kargın
Pages : 2426-2441
Doi:10.46868/atdd.2024.714
View : 802 | Download : 717
Publication Date : 2024-09-22
Article Type : Research Paper
Abstract :Bu makale, din felsefesinin kurucusu olan Hegel’in bu felsefi disiplin ile neyi amaçladığını, nasıl bir sınırlama getirdiğini, hangi konuları din felsefesine dahil ettiğini veya dışarda bıraktığını araştırmak amacıyla yazılmıştır. Hegel, din felsefesine Tanrı düşüncesinin analiziyle başlar. Ona göre tanrı, felsefenin nihai amacıdır. Yine Hegel’e göre felsefenin hakikate doğru hareketinde üç aşama vardır: Birincisi, mantıksal ya da saf düşünce aşaması; ikincisi, doğa; üçüncüsü, sonlu ruh. Sonlu ruhtan felsefenin nihai sonucu olan tanrı’ya doğru ilerleriz. Tanrı, mutlak gerçektir ve sonuçtur ama aynı zamanda ilk olmaktadır. Tanrı, Hegel’in din felsefesinde tüm düşüncesinin hem ön kabulü hem de amacıdır. Tanrı’nın akıl yoluyla elde edilen bilgisi felsefenin en önemli ve değerli meselesidir. Hegel felsefesinde Tanrı, kendini koşullandıran, ben-merkezli, var olan her şeyin bütünlüğü, yani nihai birliktir. Felsefe, Tanrı’nın nihai birlik olduğuna dair çıplak bir iddiayla yetinmemeli, bu birliği belirlemeli ve onu somut bir sistem olarak ortaya koymalıdır. Hegel’in sistemi incelendiğinde, bu sistemin farklı bölümleri Tanrı’nın varlığının farklı delillerini ifşa etmektedirler. Düşünür, felsefeye Tanrı’nın somutlaştırılması ve açık, belirgin kılınması görevini verir. Hegel için hakikat, düşüncenin dış gerçeklikle uyuşması değildir. Hegel, düşüncenin nesnel geçerliliğini belirleme girişimiyle ilgilenmez ve bunu tamamen sonuçsuz bir girişim olarak kabul eder.Keywords : Hegel, Kavram, Din, Din Felsefesi, Mutlak