Muhammed Nûru’l-Arabî’nin Hulûl ve İttihâd Yorumu
Authors : Ömer Sami Uzuner
Pages : 312-331
Doi:/kider.1560054
View : 70 | Download : 71
Publication Date : 2024-12-29
Article Type : Research Paper
Abstract :İnanç sistemleri ve gelenekleri içerisinde Tanrı, insan ve âlem irtibatına yönelik izahlar muhteliftir. Bu irtibatın dikkat çeken noktalarından biri de hulûl ve ittihâd fikridir. Bu fikir tarih boyunca çeşitli şekillerde ortaya çıkmış ve inancın düşünce geleneklerini etkilediği gerçeğiyle toplumda kendini göstermiştir. Hint, Yahudi veya Hıristiyan kökenli inançlar gibi İslam dışı sistemlerde olmasının yanında zamanla İslam dairesinde kalan yahut irtibat kurulan sistemlerde de görülmüştür. Bu fikri benimseyenlerin aşırı gruplar başlığı altında değerlendirilmesi İslam düşüncesinin konuya bakışını ortaya koymaktadır. Ancak İslam nazarında mesele bu netlikteyken düşünce geleneğinin bir parçası olan tasavvufun hulûl ve ittihâd ile ilişkisi, meselenin daha hassas bir incelemeye tabi olmasını gerektirmektedir. Bu noktada tasavvufun teşekkülünden itibaren ilgili konuda oluşan literatürün takip edilmesi önemlidir. Tasavvufî düşüncenin bu konu özelindeki söylemini takip etmek geçmişten günümüze dek oluşan kritik noktaların çözümüne destek olacaktır. Tasavvufun teşekkül döneminde meselenin tespiti, Gazzâlî’nin konuya dair izâhı ve İbnü’l-Arabî sonrasında gelişen düşüncenin etkisi sürecin belirgin noktalarındandır. Bu makalede çıkışından itibaren İslam düşüncesinin gündeminden düşmeyen hulûl ve ittihâd meselesinin 19. asra gelindiğinde nasıl bir hüviyette ele alınabileceğine dönemin öne çıkan isimlerinden Muhammed Nûru’l-Arabî’nin yorumu üzerinden bakılacaktır. Bu sayede bir yandan konu bağlamında tasavvufî düşünce geleneğinde müellif bir sûfînin temsiline bir yandan da yakın dönemde böylesi kritik bir konuda İslam düşüncesine uygun netlikteki ifadelerine göz atılacaktır.Keywords : Tasavvuf, Muhammed Nûru’l-Arabî, Hulûl, İttihâd, Vahdet-i Vücûd