- Konuralp Tıp Dergisi
- Volume:11 Issue:2
- Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencileri ve Tıpta Uzmanlık Öğrencisi Doktorların Adli Raporlar Konusundak...
Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencileri ve Tıpta Uzmanlık Öğrencisi Doktorların Adli Raporlar Konusundaki Bilgi ve Tutumları
Authors : Vasfiye DEMİR, Mustafa KORKMAZ, Cem UYSAL, Pakize Gamze ERTEN BUCAKTEPE, Adil BUCAKTEPE, Tahsin ÇELEPKOLU
Pages : 190-194
Doi:10.18521/ktd.446617
View : 21 | Download : 5
Publication Date : 2019-06-28
Article Type : Research Paper
Abstract :ÖZET Amaç: Ülkemizde hekimlik yapma yetkisine sahip hekimlere, Tababeti Adliye Kanunu’na göre adli olaylarda görev alabilme zorunluluğu; Türk Ceza Kanunu (TCK) 280. Maddesi ile de sağlık personeline adli olguyu bildirim zorunluluğu getirilmiştir. Adli raporlar, adli makamlarca hekimden istenen, kişinin tıbbi durumunun tespit eden ve maruz kalınan travmaya ilişkin adli makamlarca sorulan soruları yanıtlayan, hekim görüş ve kanaatini bildiren belgeleri kapsamaktadır. Bu araştırmada Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıf öğrencileri (intörn doktor) ve Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde uzmanlık eğitimi almakta olan asistan hekimlerin adli raporlar konusundaki bilgi, tutum ve düşüncelerinin ortaya konması amaçlanmıştır. Yöntem: Kesitsel ve tanımlayıcı tipte olan bu çalışmanın evrenini Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıf öğrencileri ve Dicle Üniversitesi Hastanesinde uzmanlık eğitimi almakta olan asistan doktorlar oluşturmuştur. Çalışmada veri toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Anket formu sosyodemografik özelliklerin sorgulandığı sekiz ve adli raporlar konusunda bilgi, tutum ve düşüncelerin değerlendirildiği çoktan seçmeli 20 sorudan oluşturulmuştur. Araştırma verilerimizin istatistiksel değerlendirmesinde SPSS 22.0 paket programı kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılanların 175’i (%65) asistan hekim, 94’ü (%35) ise intörn doktordur. Asistan ve intörn doktorların yaş ortalamaları sırası ile 29,4±3,83 yıl ve 24,7±1,62 yıl idi. Asistan ve intörn doktorların sırasıyla 120’si (%69) ve 65’i (%69,1) erkek olup, 54’ü (%31) ve 29’u (%30,9) kadın idi. Katılımcılara adli tıp konusunda kendilerini yeterli görüp görmedikleri sorulmuş; asistan hekim ve intörn doktorların sırasıyla 115’i (%65,7) ve 83’ü (%88,3) yetersiz gördüğünü belirtmiştir. Katılımcılardan asistan hekimlerin ve intörn doktorların sırasıyla 59’u (%33,7) ve 69’u (%73,4) verecekleri adli raporların yargıdaki etkilerini bilmediğini, 39’u (%22,3) ve 2’si (%2,1) bildiğini, 77’si (%44) ve 23’ü (%24,5) ise kısmen bildiğini söylemiştir. Geçici Raporun geçerlilik süresi sorgulanmış, asistan hekimlerin 45’i (%25,7), intörn doktorların ise 66’sı (%70,2) geçici raporu ilk defa duyduğunu söylemiştir. Sonuç: Mahkemelerin verdiği karar ve cezaları adli raporların sonuçları etkilemekte olup, hatalı ya da eksik verilen adli raporlar muayene edilen kişiyi ya da sanığı mağdur edebilmekte, hekimi hukuki ve cezai sorumlulukların altına sokabilmekte, adli makamların iş yükünü arttırarak adli yargı sürecinin uzamasına ve yargının yanlış tecellisine neden olabilmektedir. Bu nedenle gerek hekimlerin gerekse hekim adaylarının adli raporların usulüne uygun ve doğru doldurulması konusunda yeterince bilgi sahibi olmaları, adli raporların kendilerine yükledikleri hukuki sorumluluğun ve yargıdaki etkilerini bilmeleri son derece önemlidir. Şüphesiz bu sorunların çözülmesinin en önemli yolu eğitimdir. Bu nedenle, mezuniyet öncesi adli tıp eğitimleri iyileştirilmeli, mezuniyet sonrasında iller düzeyinde sürekli ve düzenli eğitimler olmalı, adli rapor yazımında kılavuzlardan faydalanılmalıdır.Keywords : Adli Tıp, Tıp öğrencisi, Doktorlar, Bilgi, Tutum