- Akdeniz Kadın Çalışmaları ve Toplumsal Cinsiyet Dergisi
- Volume:3 Issue:1
- Güzel Doğulmaz, Güzel Olunur!: Beauvoir’ın Aşkınlık, Irigaray’ın Taklit Düşüncesi Üzerinden Güzellik...
Güzel Doğulmaz, Güzel Olunur!: Beauvoir’ın Aşkınlık, Irigaray’ın Taklit Düşüncesi Üzerinden Güzellik Sorunsalı | One Is Not Born, But Rather Becomes, Beautiful!: Examination of Beauty Through Beauvoir's Transcendence and Irigaray's Mimicry Concepts
Authors : Özüm KOŞAR
Pages : 83-101
Doi:10.33708/ktc.689711
View : 11 | Download : 7
Publication Date : 2020-05-31
Article Type : Research Paper
Abstract :“Güzel Doğulmaz, Güzel Olunur!”, Simone de Beauvoir’ın birçok feminist düşünce için mottolaşmış “Kadın Doğulmaz, Kadın Olunur.” düşüncesine bir saygı duruşu; kadınlık ile güzelliğin özdeşliği fikrinden hareketle, eril tahakkümün bir eleştirisi niteliğindedir. Bu çalışma, kültürel ve toplumsal normlar tarafından inşa edilmiş kadınlık mefhumuna, güzelliği de benzer bağlamda ekleyerek, kadının doğasına atfedilmiş tasarılar üstünde durmaktadır; güzelliğin kadınlara özgüleşmiş doğasından sıyrılmanın yöntemleri üzerine bir kaygı taşımakta ve Beauvoir’ın aşkınlık düşüncesi ile Luce Irigaray’ın taklit teorisini buluşturarak bir tartışma alanı açmaktadır. Beauvoir’ın aşkınlık ve Irigaray’ın taklit yöntemi, ilk bakışta farklı gibi görünse de aslında uç uca eklenmektedir. Öyle ki kadın ve erkek eşitliğini merkezine alan her iki düşünce; öncelikli olarak kadının erkeğe özgüleştirilmiş “aşkınlığa” ulaşmasını arzulamaktadır. Beauvoir’da ulaşılacak nihai çözüm gibi görülen aşkınlık, Irigaray’da tek başına yeterli değildir. Nitekim Irigaray, söz konusu kadın-erkek eşitliğinin aslında dil yoluyla gerçekleşecek bir dönüşümle sağlanacağını savunmaktadır. Taklit yöntemi ise dilsel dönüşüm için olmazsa olmazdır. Irigaray’ın öne sürdüğü bu radikal yöntem; erkek egemen bakışın bir tür yansımasını yaratarak kadınları, kaleyi içten fethetmeye yönlendirmektedir. Söz konusu yöntemin işlerliği konusunda oluşan muammaya ek olarak güzelliğin, aşkınlık mertebesindeki kadın için yeni bir eril boyunduruğa dönüşmesi; cinsiyet eşitliği açısından tartışılan yöntemleri etkisiz bırakmaktadır. Bu çalışma; ev ve ev işlerinden sonra kadına içkinleştirilen güzelliğin kadını kamusal alana çıkmakla kurtulamadığı bir kontrol mekanizmasına çektiği düşüncesini vurgulayarak, kadını içkinleştiren bu güzellik mefhumundan kurtulabilmenin yöntemlerini araştırmaktadır; aynı zamanda Irigaray’ın taklit stratejisinin, bu güzellik sorunsalında bir çözüm yolu sunup sunamayacağını sorgulamaktadır.Keywords : Simone de Beauvoir, Luce Irigaray, Güzellik, Kadınlık, Güzel Cins