Oxidative Stress, Atherosclerosis and Dietary Recommendations
Authors : Ayşe Betül DEMİRBAŞ, Burcu YEŞİLKAYA
Pages : 101-108
Doi:10.53394/akd.1037799
View : 24 | Download : 9
Publication Date : 2022-01-01
Article Type : Review Paper
Abstract :ÖZ Ateroskleroz, arterlerin içerisinde plak birikimiyle birlikte damar endotelinde kalınlaşma ve sertleşmeyi ifade eden kronik inflamatuar bir hastalıktır. Hastalığın patogenezinde oksidatif stres sonucunda lipoproteinlerin oksidasyonuyla okside LDL (ox-LDL) oluşumu ilk aşama olarak görülmektedir. Oksidatif stres, reaktif oksijen türlerinin (ROS) artması ve/veya vücudun antioksidan savunma sistemlerinin azalması yönünde dengesizlik olarak tanımlanmaktadır. Oksidatif stres sonucunda oluşan ox-LDL, endotel fonksiyonunda bozulma, Intracellular Adhesion Molecule-1 (ICAM-1), Vascular Cell Adhesion Molecule-1 (VCAM-1) gibi çeşitli adezyon moleküllerinin çoğalması, nitrik oksidin (NO) azalmasına sebep olmaktadır. Artmış adezyon molekülleri sonucunda monositler damar intimasına girmekte ve burada ox-LDL’ler ile makrofajlara dönüşmektedirler. Sonraki aşamada düz kas hücrelerinin göçü ve köpük hücre oluşumu görülmektedir. Köpük hücrelerin kan damarlarında çökmesiyle plak oluşumu gerçekleşmektedir. Tüm bu ateroskleroz sürecini başlatan oksidatif stres vücutta doğal olarak metabolizma sonucunda oluştuğu gibi çeşitli hastalıklar ve çevresel etkenler bu durumu daha da arttırabilmektedir. Oksidatif stres ve ateroskleroz gelişimde rol oynayan diyet, sigara, alkol gibi çevresel etkenler içerisinden en önemlilerinden biri diyettir. Oksidatif stres ve ateroskleroz gelişiminin önlenmesinde Akdeniz diyeti içeriğindeki besinlerden gelen polifenoller, antioksidanlar, diyet posası ve sağlıklı yağlar ile yarar sağlayacaktır. Anahtar Sözcükler: Oksidatif Stres; Ateroskleroz; Antioksidan; BeslenmeKeywords : Oksidatif Stres, Ateroskleroz, Antioksidan, Beslenme