- Marife Dini Araştırmalar Dergisi
- Volume:21 Issue:2
- Taha Hüseyin’e Göre Lebîd B. Rebîʿa’nın Muallakasında Birlik ve Ona Yöneltilen Karşı Görüşler...
Taha Hüseyin’e Göre Lebîd B. Rebîʿa’nın Muallakasında Birlik ve Ona Yöneltilen Karşı Görüşler
Authors : Mostafa Abdelhady Abdelsatar MOHAMED, Merve ÖZÇETİN
Pages : 1227-1245
Doi:10.33420/marife.1000703
View : 11 | Download : 5
Publication Date : 2021-12-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Modern dönem Arap edebiyatında Batı’ya olan ilginin artması ve Batı’nın savunduğu düşüncelerin daha çok etkili olmasıyla birlikte Arap eleştirmenler bu görüşleri esas alarak bazı konular hakkında önemli araştırmalar yapmaya başlamışlardır. Bazı Arap eleştirmenler Batı edebiyatının görüşlerini kabul edip savunurken bazıları ise Batı’nın görüşlerine karşı çıkarak kendilerine göre haklı delillerle bunu açıklamaya çalışmışlardır. Batı edebiyatının modern Arap edebiyatına empoze etmeye çalıştığı görüşlerden biri de kadîm dönemde söylenen kasidelerin birlik ve uyumu sağlamadığı ve birbirinden farklı beyitlerden meydana gelip farklı konular barındırdığı görüşü olmuştur. Yapılan bu araştırmada da kadîm dönem şiirinde birlik ve uyumun olduğunu savunan Arap şiir eleştirmenlerinden Taha Hüseyin ve onun bu görüşlerine karşı çıkan Muhammed Nuveyhî, Muhammed Zeki el-ʿAşmâvî ve Muhammed Mustafa Bedevî ile birlikte dört eleştirmenin bu konu hakkındaki görüşleri ve getirdikleri deliller üzerinde durulmuştur. Taha Hüseyin, bu konu hakkında kaleme aldığı eserlerin içerisinde Lebîd b. Rebîʿa’nın muallakası üzerinden görüşlerini belirtmiş, onun kasidesini adım adım ele alarak kadîm dönem kasidelerinde tam bir birlik ve uyumun olduğu sonucuna varmış ve bunu, daha birçok kadîm dönem kasidelerini örnek getirerek ortaya koyabileceğini savunmuştur. Taha Hüseyin’in bu görüşlerine karşı çıkan Muhammed Nuveyhî, Muhammed Zeki ʿAşmâvî ve Muhammed Mustafa Bedevî ise kadîm dönemde söylenen kasidelerde onun söylediği gibi bir birlik ve uyumun olmadığını savunarak el-vaḥdetu’l-ḥayeviyye insert ignore into journalissuearticles values(canlı-uzvî birlik);, vaḥdetu’s-sıra’ min ecli’l-hayâ insert ignore into journalissuearticles values(hayatta kalabilme adına mücadele etme birliği); ve el-vaḥdetu’l-maʿneviyye insert ignore into journalissuearticles values(manevi birlik); gibi kendi görüşlerine göre bir birlik olduğunu açıklamaya çalışmışlardır. Bu görüşlerine ise yine Taha Hüseyin’in tam bir uyum ve birliği sağladığını söyleyerek örnek getirdiği Lebîd b. Rebîʿa’nın muallakasını incelemeleri sonucunda varmışlardır. Dolayısıyla ele alınan tek bir kasidede, uyumun olduğunu söyleyen eleştirmenler olduğu gibi uyum ve birliğin olmadığını savunanlar da olmuştur. Muhammed Nüveyhî, söylenilen bir kasidede tam birlik ve uyumun sağlanması için şairin, tek bir sebep ve hedefi göz önüne alarak ve buna bağlı kalarak kasidesini tamamlaması gerektiğini en önemli kıstas olarak kabul etmiştir. Kadîm dönem kasidelerinde ve Taha Hüseyin’in uyum ve birliği sağladığına örnek olarak getirdiği Lebîd b. Rebîʿa’nın muallakasında bu kriteri görmediğinden dolayı bir uyum ve birliğin olmadığını savunmuş ve bu şekilde de ona karşı çıkmıştır. ʿAşmâvî, kadîm dönem kasidelerinde hayat - ölüm, mutluluk - hüzün, zayıf - güçlü gibi birbiri ile zıt duygu ve fikirlerin yer alarak çatıştığını bundan dolayı da bu kasidelerde hayatta kalabilme adına mücadele etme birliği söz konusu olduğunu söylemiştir. Taha Hüseyin’in, Lebîd b. Rebîʿa’nın muallakasında uzvi ve tam bir birlik olduğu görüşünü de bu açıdan reddetmiştir. Son olarak Muhammed Mustafa Bedevî ise Batı edebiyat eleştirmenlerinden biri olan Samuel Taylor Coleridge gibi âlimlerin etkisinde kalarak söylenen bir kasidenin uyum içerisinde olup birliği sağlamasını, herhangi bir canlı varlıkta olduğu gibi birbirine bağlantılı ve birbirini tamamlayan öge ve konulardan oluşması gerektiğine bağlamıştır. Dolayısıyla o, bir kasidenin birbirinden bağımsız konuları ele almamasını ve kendi içerisinde çelişkiye düşmemesini ölçüt kabul etmiştir. İncelemeleri sonrasında birbirleri ile iç içe geçmiş ve tam bir uyum ve birliği sağlayan ögelerden oluşmadığını düşündüğünden dolayı da gerek kadim dönem kasidelerinde gerekse Taha Hüseyin’in savunduğu Lebîd b. Rebîʿa’nın muallakasında birlik ve uyum olmadığını belirterek onun görüşlerini kabul etmediğini belirtmiştir. Bu araştırmada ise tek bir konu ile alakalı, belirlenen şiir eleştirmenleri arasındaki fikir ayrılıkları incelenerek kadîm dönem şiirlerinde, Batı edebiyatı ve bazı Arap şiir eleştirmenlerinin savunduğu gibi yalnızca vezin ve kafiyeden meydana gelen bir birlik değil kasidenin kendi içerisinde sağladığı tam bir birlik ve uyumun olduğu görüşüne varılmıştır. Ayrıca her dönemin kendi içerisinde oluşturduğu ve dayandığı coğrafi, siyasi, sosyal, edebî gibi bazı önemli özelliklerin olduğu gerçeği, modern dönemin bakış açısı ile kadîm dönemde söylenen şiirlere bakılarak kararlar alınmasının ne derece doğru olduğu ortaya konmaya çalışılmıştır. Bununla birlikte tek bir konuya farklı bakış açısı geliştirerek bakıldığı zaman o konu hakkında birbirinden bağımsız sonuçlara varılabileceği de ele alınan eleştirmenlerin görüşleri ile kanıtlanmıştır.Keywords : Arap Dili ve Belagatı, Taha Hüseyin, Lebîd b Rebî, Birlik, Uyum