- Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi
- Volume:4 Issue:1
- 19.Yüzyıl mezbaha reformu ve Osmanlı’daki yansımaları
19.Yüzyıl mezbaha reformu ve Osmanlı’daki yansımaları
Authors : Sinem Burcu UĞUR, Seda TAN
Pages : 18-24
Doi:10.24880/maeuvfd.533919
View : 12 | Download : 9
Publication Date : 2019-06-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Şehirlerin iaşesini sağlamak, yönetim şekilleri ne olursa olsun devletlerin temel kaygılarından olmuştur. Devlet yöneticileri, meşruiyetlerini sağlamanın yolu olarak halkın temel gereksinimlerinden olan besin ihtiyacını karşılamaya ve bu konuda gerekli düzenlemeleri yapmaya hassasiyet göstermişlerdir. Alman kimyager Justus von Liebig’in eti “yüksek protein kaynağı” olarak tanımlamasının ardından et, iaşenin en temel unsurlarından birine dönüşmüştür. Et, çalışma koşullarının gerektirdiği fiziki dayanıklılık ve gücü sağlaması bakımından özellikle işçi sınıfının diyetlerinin en başında gelmeye başlamıştır. Nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan bu sınıfın ihtiyaç duyduğu söz konusu kaynağın sağlıklı, ucuz ve bol miktarda temini ise, devletler için ciddi bir yükümlülüğe dönüşmüştür. Halkın et ihtiyacını önceleri şehir merkezinde bulunan, kesim işlemini dükkânının avlusundaki alanlarda gerçekleştiren özel kasaplar karşılamıştır. Ne var ki şehirlerin büyüyüp kalabalıklaşmasıyla birlikte artan et talebi, her gün çok fazla sayıda çiftlik hayvanının şehirlerin merkezinde kesilmesine yol açmıştır. Yarattığı rahatsız edici görüntünün yanı sıra sağlıksız çevre koşullarına sebep olması, hayvan kesim faaliyetini acil müdahale gerektiren bir soruna dönüştürmüştür. On sekizinci yüzyıldan itibaren bu sorun, hümanistlerin de girişimiyle bir reform kapsamında değerlendirilmeye başlanmıştır. Et iaşesinin halkın sağlığını tehdit etmeyen ve şehrin görseline zarar vermeyen koşullarda yapılmasını sağlamak için, devlet eliyle halk mezbahaları açılmıştır. Bu bağlamda bu çalışmada, et temini sorununa cevaben ortaya çıkan mezbaha reformu ele alınmıştır. Bu reform kapsamında Avrupa’nın en büyük metropollerinden olan Viyana, Berlin, Londra ve Chicago şehirleri bol hayvan stoğu bulundurmaları ve yoğun bir kesim faaliyetini sürdürmeleri bakımından incelenmiştir. Aynı dönemler içinde Osmanlı’daki dinamikler araştırılmış, bu örnekler üzerinden yapılan kıyaslamalarla Osmanlıdaki mezbaha reformunun özgün yönleri ortaya konulmaya çalışılmıştır.Keywords : Kasap, Mezbaha Reformu, Osmanlı Devleti