- Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tarihi ve Folklorik Dergisi
- Lokman Hekim Journal 2013; Supplement Special Issue
- Ağrının Tarihçesi Üzerine Bir Değerlendirme
Ağrının Tarihçesi Üzerine Bir Değerlendirme
Authors : Hülya ÖZTÜRK
Pages : 26-27
View : 12 | Download : 9
Publication Date : 2013-09-01
Article Type : Research Paper
Abstract :Ağrı, insanlık tarihi kadar eskidir. Varoluşlarından itibaren insanlar ağrı ile baş etmek için uğraş vermişler, ağrılı vücut bölgelerini ya soğuk suya batırmış ya da güneşte ısıttıkları taşları o bölgeye koyarak tedaviye çalışmışlardır. Bu dönemde ağrı tanrıların insanlara gazabı olarak düşünülmüştü. Eski Mezopotamya, Mısır, Çin, Hint, Yunan ve Roma Uygarlıklarında Ağrı ile ilgili tanımlarda, ağrıyı giderecek bazı terkipler yer almaktadır. Eski Yunan Uygarlığında Homeros destanlarında, mitolojik öykülerde ağrı ve ağrı giderici ilaçları görmek mümkündür. Latince ceza, işkence anlamına gelen “Poena” sözcüğünden gelen ağrı insert ignore into journalissuearticles values(pain);, her zaman değişik şekillerde tanımlana gelmiştir. Türkçe bir kelime olan Ağrı; Divan-ı Lügat-ıt Türk adlı ilk Türkçe sözlüğümüz içinde “Ağrımak” olarak yer almaktadır. Bu çalışmada ağrının eski uygarlıklardan başlayarak nasıl tanımlanıp tedaviye çalışıldığı açıklanmaya çalışılmıştır. Eski Mezopotamya metinlerinde ağrı ile ilgili bilgiler kısıtlıdır. Diş ağrısı ile baş etmek için Kodeks içinde ağrı gidericiler yer almaktadır. Eski Mısır metinlerinde ağrı fizyolojik anatomik ve mistik düşüncelerle ele alınmış, Hint metinlerinde çeşitli ağrı yolları olacağı, Eski Yunan’da Demokritos’a göre vücuttaki keskin partiküllerin atomların kendi hallerinde çarpışarak meydana getirdiği bir rahatsızlık, Platon’a göre ruhun armonisindeki bozukluk sonucu hissedilen bir özel durum olarak tanımlanmıştır. Ortaçağda İbn-i Sina ağrıyı bedene zararlı olanı hissetmek olarak ele almıştır. Rönesans döneminde Da Vinci Ağrının dokunma duyusunun farklı bir biçimi olduğunu açıklamıştır. Neş’e gibi bir duygu olan ağrı, yaşayan ağrı, insan çıraksa onun ustası, insan benliğini tehdit eden bir durum, her şey ağrıdır; doğum, yaşlılık, hastalık ağrıdır. Vücutta kontrol altına alınması zor iki duygudan biri ağrıdır; diğeri ise aşk. Ağrı, kişi için özeldir, gibi tanımlamalarla ifade edilmeye çalışılmıştır. Uluslararası Ağrı Teşkilatı ise insert ignore into journalissuearticles values(IASP);; vücudun belli bir bölgesinden kaynaklanan kuvvetli doku harabiyetine bağlı olan ya da olmaya, insanın geçmişle edindiği sübjektif, primitif, protektif deneyimleri ile ilgili hoş olmayan emosyonel bir duyum tanımına ulaşmıştır.Keywords : Ağrı, Tarihçe