MUHAFAZAKÂR PARADİGMA: “DOGMA” VE “ÖNYARGI`
Authors : Bengül GÜNGÖRMEZ
Pages : 11-30
View : 9 | Download : 11
Publication Date : 2004-06-15
Article Type : Review Paper
Abstract :Aydınlanma düşünürü ünlü filozof Immanuel Kant “Sapere aude, bilme cesareti göster: bu Aydınlanma`nın düsturudur” diye yazmıştı. Goethe ise ünlü eseri Faust`ta Wagner`e Aydınlanma`nın bu düsturunu biraz da ironiyle karışık tekrarlatıyordu: `Çok şey biliyorum ama herşeyi bilmeliyim.` Hem Kant`a hem de Wagner`e göre, özgür iradelerine sahip, eşit bireyler başkalarının rehberliğine ihtiyaç duymaksızın `Akıl”larıyla her şeyi sorgulayabilir ve tasarlayabilirlerdi. Onlar dogma ve önyargılara, yani geleneğe, “bütün insanlıkta ortak” olduğu kabul edilen kendi akıllarıyla karşı çıkabilirlerdi. Bu, aynı zamanda Kant`ın söylediği gibi, Aydınlanma düşüncesinin de temel düsturuydu. Muhafazakar düşünce varoluşunu, reddettiği Aydınlanma düşüncesine borçludur. Çünkü muhafazakârlık bir tepkiden doğmuştur: Aydınlanmacı “Akıl”a tepkiden. Muhafazakârlık, Aydınlanmacı `Akıl”a karşı `dogma` ve `önyargı`nın, yani `gelenek`in müdafaasıdır. Bu yüzden muhafazakârlığın ayırıcı özelliği, Aydınlanma “Akıl”ının savaş açtığı `dogma` ve `ön yargı”lara yani `gelenek`e vurgudur. Bu vurguyu anlamaksızın muhafazakâr düşünceyi anlayamayız.Keywords : Muhafazakarlık, Dogma ve önyargı, Gelenek