- AKRA Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi
- Volume:7 Issue:17
- NASREDDİN HOCA FIKRALARINDA ÖLÜM VE ÖTEKİ DÜNYA ALGISI
NASREDDİN HOCA FIKRALARINDA ÖLÜM VE ÖTEKİ DÜNYA ALGISI
Authors : Ebru ŞENOCAK
Pages : 21-45
Doi:10.31126/akrajournal.506521
View : 19 | Download : 8
Publication Date : 2019-01-01
Article Type : Research Paper
Abstract :İnsanoğlu, hayatın son geçiş aşaması olan ölüme dair inanışlarını, korkularını, kaygılarını, merakını anlatma/paylaşma ihtiyacını hissetmiş ve bunları edebî türlere aktarmıştır. Fıkralar, iç dünyamızdaki duygu yoğunluğunu mizahla harmanlayarak hayatın çatışmalarını bütün gerçekliğiyle gözler önüne seren anlatmaya dayalı türlerdendir. Nasreddin Hoca fıkraları, her insanın yaşamış/yaşayacağı olayların, bilge Nasreddin Hoca’nın şahsında gerçekçi ve samimi bir şekilde canlandırıldığı anlatılardır. Bu yüzden çalışmamızda, fıkralarından hareketle Nasreddin Hoca’nın hayat felsefesi ve onun gözlemleriyle insanoğlunun kaygıları, merakı, ölüm ve öteki dünya algısı ele alınmıştır. Nasreddin Hoca fıkralarında; “Ölüm nedir?”, “Cennet-cehennem, öteki dünya nasıl bir yerdir?”, “Kıyamet ne zaman kopacak?”, “Dünya kaç arşındır?”, “Kabir azabı nasıl olur?”, “Ölüm korkusuyla nasıl baş edilir?” vb. gibi sorulara cevaplar aranır. Bu anlamda Nasreddin Hoca, yer yer cevabını hep merak ettiğimiz sorulara gerçeklik boyutu kazandırmak ve bilinmezliği soyuttan somuta indirgeyerek korkularımızı yenebilmemiz için çabalar. İslamiyet öncesi Türk kültür ve inanışlarının da fıkraların bünyesinde günümüze taşınması ayrıca dikkati çekmektedir. İslamiyet öncesi Türk inanışlarının yer aldığı fıkralarda baş aşağı gömme, ters âdeti, siyah giyme vb. gibi defin törenlerinden, yas tutma geleneklerine kadar yer yer mitik kökene göndermeler yapılmak-tadır. Bu tür bilinçli tercihler, Nasreddin Hoca’nın geçmişten günümüze kültürel değerlerimizin taşıyıcılığını yaptığını göstermektedir. Mantık kuralları çerçevesinde üretilen fıkralarda Nasreddin Hoca, mizahtan güç alarak ölüm ile alay eden/ölüme galebe çalan insanları ele alır. Fıkralarda, ölümden sonraki yaşantının nasıl olduğuna dair düşünceler de ele alınmıştır. Bu dünya hayatındaki yaşamın orada aynen devam edeceği algısı en çok ele alınan konulardandır. Sorgu melekleri/Münkir-Nekir ile yapılan konuşmalar, rüşvet vererek onların sorgusundan kurtulma hayalleri, imamın kendisiyle küs olduğu için “Talkını başkası versin, benimle kavgalıdır, sözümü dinlemez.” demesi vb. gibi mizahî olaylar konuya örnek olarak verilebilir. Söz konusu örneklerde bu dünyaya özgü zaman, mekân ve cismanilik bağlamında yaşanan/yaşanması muhtemel olaylar “öteki dünya”ya taşınarak dünya ve öteki dünya yaşantısındaki zıtlık dikkatlere sunulur. Nasreddin Hoca fıkralarında ölüm ve öteki dünya merkezinde şu alt başlıklara dikkat çekilmektedir: 1. Dünya - öteki dünya algısı 2. Ölüm kaygısı ve korkusu 3. Ölüm kaygısından kurtuluş yolları Bu makalede, Nasreddin Hoca fıkralarından hareketle halk tasavvurunda yer alan ölüm ve öteki dünyaya dair konular, fıkraların mizahî anlatımı çerçevesinde ele alınarak psikolojik ve felsefî açıdan değerlendirilecektir.Keywords : Nasreddin Hoca fıkraları, ölüm, öteki dünya, mizah