- AKRA Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi
- Volume:11 Issue:31
- Mistik Ekoloji: Mevlevilikte Çevre Anlayışı
Mistik Ekoloji: Mevlevilikte Çevre Anlayışı
Authors : Lamia LEVENT ABUL
Pages : 55-73
Doi:10.31126/akrajournal.1346511
View : 41 | Download : 36
Publication Date : 2023-10-06
Article Type : Research Paper
Abstract :Mevlânâ Celaleddin Rumî’nin öğretileriyle şekillenen Mevlevilikte, yaratılan bütün varlıklar Cenab-ı Hakk’ın esma ve sıfatlarının tecellisidir. Kâinat, Yaratıcı’nın güzelliklerine ayinedârlık yapmaktadır. Her şey bir gayeye mebni olarak yaratılmış ve Yüce Yaratıcı’nın varlığına işaret eden bir ayettir. Âlemde bulunan canlı ve cansız bütün varlıklar bir bilince sahiptir. Onların şuurlu olması, insanı eşyaya karşı daha nahif davranmaya sevk eder. Mevlânâ, Allah’ın insanı bir avuç topraktan yarattığını, bizim cansız zannettiğimiz toprağın ne büyük bir canlılık barındırdığını hatırlatır. Mevlânâ’ya göre dağların, taşların görür gözleri, işitir kulakları vardır. Kâinatta her varlık şuuru sayesinde kendisine verilen görevi yerine getirir. Bu yaklaşım sebebiyle Mevleviler dokundukları, kullandıkları her eşyaya zarif davranırlar. Onlarla konuşurlar, teşekkürlerini sunarlar. Mevleviliğe has manevi eğitim sürecinde, sadece insana değil çevresindeki bütün varlıklara saygı ve özenle davranmak öğretilir. Bu saygılı tutum, tarikat adap ve erkânı aracılığıyla Mevlevilerin günlük yaşamlarının parçası hâline gelir. Onlar için Allah’a şükür, cümle yaratılmışlara teşekkür manası taşır. Evrendeki diğer varlıklara karşı nahif, hassas ve müteşekkir davranmak Mevleviliğin temel öğretilerindendir. Hz. Mevlânâ bu görüşlerini Kur’an-ı Kerim ve hadislere dayandırır. Mevlevilikte ideal insan tipinin özünü, çevreye ve evrene saygı oluşturmaktadır. Çevre sorunlarının gittikçe arttığı günümüzde Mevlevi öğretinin daha da önem kazandığı görülmektedir.Keywords : tasavvuf, Mevlânâ, Mevlevilik, insan, çevre