- Mülkiye Dergisi
- Volume:38 Issue:4
- Türkiye’deki Sağ-Muhafazakâr Siyasetçilerin Toplumsal ve Kültürel Eksenli Muhafazakârlık Algıları Üz...
Türkiye’deki Sağ-Muhafazakâr Siyasetçilerin Toplumsal ve Kültürel Eksenli Muhafazakârlık Algıları Üzerine: Bir Alan Çalışmasından Notlar
Authors : Yaşar SUVEREN
Pages : 5-40
View : 11 | Download : 11
Publication Date : 2014-12-21
Article Type : Other Papers
Abstract :Muhafazakârlık Türkiye’nin siyasal ve toplumsal yaşamında önemli ve gerilimli bir tartışma gündemi olmaya devam etmektedir. Özellikle AKP’nin 2002’de iktidara gelişinden günümüze kadar uzanan yaklaşık 12 yıllık süreç boyunca söz konusu olgu/kavram gerek akademik-siyasal gerekse de popüler alanda/yazında önemli bir gündem maddesi olageldi ve olmaya da devam edecek gibi görünmektedir. Mevcut iktidarın hem siyasal söyleminde hem de pratik-fiili her uygulamasında muhafazakârlığın doğrudan veya dolaylı bir biçimde gündeme geldiği, tartışıldığı; bu yapılırken de bir biçimde kendisine atıf yapılmaksızın konuşabilmenin güç olduğu bir sosyolojik-siyasal olgu ve kavramla yüz yüze olduğumuz söylenmelidir. Türkiye’nin siyasal yapı ve tarihselliği gözetildiğinde muhafazakârlık elbette AKP iktidarını önceleyen önemli bir olgudur fakat belirttiğimiz üzere AKP iktidarı ile birlikte kavram/olgu, anlaşılabilir nedenlerle yoğun bir biçimde tartışılmaya devam etmektedir. Söz konusu kavram/olgu gerek yanında gerekse de karşısında yer alan fail ve çevrelerce toplumsal, kültürel, siyasal ve ideolojik bir dizi tartışmanın nesnesi olmayı sürdürmektedir. Muhafazakârlığa yönelik bu yoğun ilgi ve tartışmaya karşın kavramın, bizatihi sahiplenildiği siyasal ve toplumsal kesimlerce nasıl tanımlandığı, algılandığı ve anlamlandırıldığı ise büyük ölçüde belirsizlikler taşımaktadır. Bu çalışmada sözünü ettiğimiz bu belirsizliği kısmen de olsa gidermeye yönelik bir girişim olarak, sağ-muhafazakâr siyaset geleneği içerisinde yer alan siyasetçilerin muhafazakârlığı ele alış biçimlerine odaklanılmaktadır.Bu çalışma Türkiye’de sağ ve/veya muhafazakâr siyasete mensup siyasetçilerin profilini ortaya koymayı amaçlayan geniş ölçekli, niceliksel ve niteliksel araştırma yöntemlerinin bir arada kullanıldığı bir sosyal bilim projesinin alan verilerine dayalı olarak üretilmiştir. 2009 yılında 12 il merkezinde gerçekleştirilen alan araştırmasında, 6 farklı sağ-muhafazakâr partiye insert ignore into journalissuearticles values(Adalet ve Kalkınma Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Anavatan Partisi ve Büyük Birlik Partisi); mensup toplam 126 yerel siyasetçiyle derinlemesine mülakatlar yapılmıştır. Çalışmada sağ-muhafazakâr siyasete mensup siyasetçilerin muhafazakârlık kavramını nasıl tanımladıkları, bu kavramı/olguyu nasıl algıladıkları ve anlamlandırdıkları ele alınacaktır. Makaleye zemin oluşturan alan çalışmasında, bu konuyu irdeleyebilmek için siyasetçilere muhafazakârlık denildiğinde bu kavramın neleri çağrıştırdığı ve onlar için ne anlama geldiğine dair sorular yöneltildi. Bu bağlamda mevcut çalışma parti farkı gözetmeksizin görüşülen sağ-muhafazakâr siyasetçilerin kavramı/olguyu ağırlıklı bir biçimde kültürel ve toplumsal değerlere bağlı bir biçimde ele aldıklarını ve algıladıklarını göstermeye çalışmakta ve bu eğilimi sorunsallaştırarak açıklamaya ve anlamaya çalışmaktadır. Görüşülen siyasetçilerin anlatılarına toplu olarak bakıldığında, toplumsal-kültürel çerçevede tanımlanan muhafazakârlık algı ve tarifleri, siyasal eksende ortaya konulan muhafazakârlık telakkilerine kıyasla, daha kapsayıcı ve ayrıntılı bir çerçevede ele alınmakta, kavramın-olgunun içi daha kolay ve zengin bir içerikle doldurulabilmekte ve bu bağlamda, muhafazakârlık hakkında daha açık ve dolaysız bilgiler edinebilmek mümkün olabilmektedir. Bu noktada çalışmanın öne çıkan bir tespitini ifade etmek gerekirse, söz konusu eğilim sağ ve muhafazakar siyasetin ve düşünce geleneğinin kadim denebilecek kültürelci eğilimleriyle anlamlı bir örtüşmeyi ampirik düzeyde teyit etmekte veya göstermektedir. Toplumsal-kültürel değerlere bağlı olarak yapılan muhafazakârlık algı ve tanımlamaları iki başlık altında toplanabilir görünmektedir: İlkinde, din, gelenek ve ahlaki değerlere göre tanımlanan bir muhafazakârlık söz konusuyken, ikincisinde ise gündelik yaşamdaki pratikler veya habituslar eksenlerinde tanımlanan bir muhafazakârlık söz konusudur. Bu tür muhafazakârlık yazıda “sıradan muhafazakârlık” olarak adlandırılıyor. Toplumsal ve kültürel temelli muhafazakârlık, ağırlıklı olarak din, gelenek, ahlaki ilke ve normlara uygun içeriklerle tanımlanırken, onun bu yanıyla göreli olarak soyut birtakım tasavvurları yansıttığı söylenebilir. Oysa muhafazakârlığın bu kısmi ve soyut tasavvurların ötesinde gündelik yaşamda bir dizi somut, pratik karşılıklar bulduğu yanları da söz konusudur. Toplumsal ve kültürel değerlere bağlı muhafazakârlıkinsert ignore into journalissuearticles values(lar);dan kategorik olarak ayrı tutulması zor olsa da, onun bir bileşeni olan bu muhafazakârlığın, soyut muhafazakârlık tasavvurlarından kısmen ayrı olarak değerlendirilmesi gerektiği söylenebilir. Ve bu “iki muhafazakârlık” arasında, yani tasavvur edilen muhafazakârlık ile somut-pratikmuhafazakârlık arasında, zaman zaman belirebilen gerilimlerin varlığından söz edilmelidir. Bu iki muhafazakârlık algısı arasındaki gerilim ise muhafazakârlık hakkında toptancı ve genelleyici hükümler verebilmeyi güçleştirmektedirKeywords : Muhafazakârlık, sağ siyaset, sağ muhafazakârlık, kültürelcilik, siyasetçiler