- Mülkiye Dergisi
- Volume:48 Issue:1
- Bahri Savcı: AP İktidarı Karşısında Bir Demokratik/ Toplumcu Siyasal Sistem Savunucusu
Bahri Savcı: AP İktidarı Karşısında Bir Demokratik/ Toplumcu Siyasal Sistem Savunucusu
Authors : Yaşar Özkandaş
Pages : 277-298
Doi:10.25064/mulkiye.1339615
View : 82 | Download : 45
Publication Date : 2024-03-15
Article Type : Research Paper
Abstract :Bahri Savcı, Türkiye’nin siyasal düşün yaşamına çok önemli katkılarda bulunan entelektüellerdendir. 1936 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirmiştir. 1942’de aynı fakültede asistanlığa başlamıştır.1954 yılında profesör olan Savcı, 1961 Anayasa’sını hazırlayan komisyonda da üyelik yapmıştır. 1961 Anayasası’nın ön gördüğü çoğulcu ve demokratik bir siyasal yaşamın bütün boyutlarıyla gerçekleşebilmesi için sosyo- ekonomik koşulların sol bir çizgide emekçi kesimler lehine değiştirilmesini savunmuştur. Anayasanın sola ve hatta sosyaliz-me açık bir nitelikte olduğu iddiasıyla böylesi bir değişimi anayasal bir gereklilik olarak değerlendirmiştir. 1961 Anayasa’sı gibi Kemalizm ile sol arasında da bir ünsiyet kurarak Mustafa Kemal devrimciliğinin sosyalist anlayışta ekonomik ve toplumsal bir dönüşüme onay verdiğini savunmuştur. 1960’lı yıllara kadar siyasal ve iktisadi siste-min dışında tutulduğunu öne sürdüğü ekonomik güce sahip bulunmayan kesimlerin siyasi ve ekonomik iktidar üzerinde egemen hale gelmelerini Anayasanın ve Kemalizmin doğal ve nihai sonucu olarak değerlendirmiştir. 10 Ekim 1965 Genel Seçimleriyle tek başına iktidar olan Adalet Partisi’nin (AP) milli irade kavramını yanlış bir yorum-lamayla bütün toplumsal kesimlerin adına hareket ettiğini söyleyerek Anayasanın çoğulcu ve demokratik niteliği-ne karşı bir tutum içinde olduğunu öne sürmüştür. AP’nin toplumun bütün kesimlerini temsil ettiği iddiasına rağ-men uyguladığı ekonomik politik ile bunun tam aksi yönde hareket ettiğini savunmuştur. Ekonomik kalkınma söylemiyle bir yandan feodal niteliği ağır basan geri kalmış bölgelerdeki toprak sahibi kesimleri diğer yandan da ekonomik açıdan dışa bağımlı büyük sermaye sahiplerini gözeterek Anayasanın halk yığınlarını sosyo-ekonomik açıdan daha ileriye götürmeyi ön gören niteliğiyle de açıkça çeliştiğini ifade etmiştir. Böylelikle Demirel Hüküme-ti’nin yoksulluk içindeki kesimleri iktisaden sistemin dışında bıraktığı gibi siyaseten de bir özne haline gelmelerini engellediğini vurgulamıştır. Bu noktada konuya daha geniş bir zaman aralığından bakarak AP ile Tek – Parti ida-resi ve Adnan Menderes Hükümetleri arasında tarihsel süreklilik vurgusu da yapmıştır. 60’lı yılların sonlarına doğru gelişen toplumsal dalgalanmaya dikkat çekerek düşük gelirli kesimlerin egemen olacağı siyasi ve sosyo-ekonomik bir yapının kaçınılmaz ve önlenemez olduğunu belirtmiştir.Keywords : Anayasa, Demokrasi, Kemalizm, Sosyalizm, Parlamento