- Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Issue:50
- İmâm-ı Rabbânî Sonrası Nakşbendiyye’de Murâkabe
İmâm-ı Rabbânî Sonrası Nakşbendiyye’de Murâkabe
Authors : Kübra ZÜMRÜT ORHAN
Pages : 395-427
Doi:10.17120/omuifd.885285
View : 16 | Download : 7
Publication Date : 2021-06-24
Article Type : Research Paper
Abstract :Murakabe kavramı, tasavvufun ilk dönemlerinden itibaren önemle üzerinde durulmuş ve pek çok sûfî tarafından açıklanmış tasavvufî kavramlardandır. Murakabe kavramına verilen anlamları iki temel noktada toplamak mümkündür. Bunlardan ilki kişinin Allah’a yönelmesi ve dâimâ onun huzûrunda olduğu bilincini hissetmesidir. Bu anlamıyla murâkabenin, Cibrîl hadisi diye bilinen hadis-i şerifteki “ihsân” kavramıyla eş anlamlı olarak kullanıldığı görülür. Murakabenin diğer anlamıysa kişinin kalbine yönelmesini ve kalbini Allah’tan başka her şeyden yani mâsivâdan muhafaza etmesini ifâde eder. Sûfîler, murakabenin her iki anlamı üzerinde de durmuşlardır. Öte yandan murâkabe kavramının tasavvuf tarihi içinde farklı anlamlar kazandığı görülür. Bunun en açık örneği, Nakşbendiyye tarikatında kazandığı anlamdır. Murâkabe kavramının yukarıda açıkladığımız anlamları korumakla birlikte özellikle İmâm-ı Rabbânî sonrasında Nakşbendiyye tarikatında farklı bir anlam kazandığı ve bu tarikatın mânevî eğitim sisteminin bir parçası hâline geldiği görülmektedir. Bu makalede, Nakşbendiyyenin sülûk anlayışında bir yöntem olarak kullanılan ve murâkabe-i ahadiyyet, murâkabe-i maiyyet gibi farklı çeşitleri bulunan murâkabe anlayışı incelencektir. Bunun yanı sıra Nakşbendiyye’nin sülûk metodu hakkında kısaca bilgi verilecek, Nakşbendiyye’nin temel prensiplerinden murâkabeye yakın anlamlı olanlara işâret edilecek ve yine bu tarikatta ortaya çıkmış olan farklı murâkabe anlayışlarına da değinilecektir.Keywords : Tasavvuf, Nakşbendiyye, Seyr u sülûk, Kelimât ı kudsiyye, Murâkabe