Propagandada Etik Kaygı
Authors : Mahmut Mert ASLAN
Pages : 2663-2678
Doi:10.26466/opus.566782
View : 13 | Download : 6
Publication Date : 2019-09-30
Article Type : Review Paper
Abstract :Her zaman biraz gizli, kapalı ve sinsice bir durum olması nedeniyle, propaganda kavramını tanımlamak sanıldığı kadar kolay değildir. Propagandanın temel işlevi belirli bir görüşü anlatıp benimsetmek ve o görüş etrafında olabildiğince kalabalık bir taraftar kitlesi oluşturmaktır. Propagandanın hedefinde bireyler yoktur. Onun amacı, hedefindeki kitlenin dikkatini çekmek, onu etkilemek ve yönlendirmektir. O yüzden anlaşılır bir dil kullanmak ve akıldan ziyade duygulara hitap etmek zorundadır. Propagandanın başarı düzeyi, içeriğinin yalınlığı ve kitlenin duygularını ne kadar harekete geçirdiğine bağlıdır. Tek amaç, hedefe bir şekilde ulaşmaktır. Propagandayı özetlemek gerekirse, belirli düşünce ve söylemlerin manipülasyonu yoluyla kitlenin davranışını etkileme tekniği olduğunu söylemek yerinde olacaktır. Bu makalenin amacı, propaganda kavramı ile etik kaygı ve kurallar arasındaki ilişkiye ışık tutmaya yarayacak miktarda bir bilgi demeti sunabilmektir. İçinde yaşadığımız demokratik, teknolojik ve post-endüstriyel toplumda, propagandanın eski örneklerine kıyasla daha sistemik, kurnazca ve sinsice işlediği kesindir. Kitle iletişiminin yeni araçları olan reklamcılık, halkla ilişkiler, algı yönetimi ve diğer bazı araçların, kitlelerin iknası konusunda eski zamanların diktatörlerinin kullandığı geleneksel araç ve yöntemlerden çok daha etkili olduklarında hiçbir kuşku yoktur. Geçen onca zaman içinde, propagandanın işleyişi ile ilgili olarak değişen tek şey budur. Literatür taraması yöntemiyle hazırlanmış olan bu makalede, “Propagandada etik kaygı ve kurallara yer var mıdır?” sorusu masaya yatırılmış ve olgunun özüne odaklanılarak yeterince ayrıntılı bir biçimde tartışılmıştır.Keywords : Propaganda, Ahlak, İletişim, Kitle iletişimi, Politika